GÜRCAN BİLGİÇ – KEYİF MAÇLARI
Yılların içinden gelen ilk ders; "en kolay maç, aslında en zor olanıdır" diye karşınıza çıkar. "Kazanırız" dersiniz ama rakip de size "kazandırmamanın" peşindedir. Dakikalar geçer, duvarı delemezsiniz ve örneklerini çokça hatırlayacağınız gibi, spikerler; "uzatma dakikalarında gelişen ani atakla" şeklindeki cümlesiyle mağlubiyeti anlatırlar.
Fenerbahçe, Pendikspor'u ilk andan itibaren yakalarından kaldırıp, sarstı ama olgun atak eliştiremedi. Çok iyi kapanan, yardımlaşan bir takım vardı karşılarında. Bunun üstüne daha 9. dakikada Fred sakatlanıp, Zajc ile değişti. "Acaba" telaşını tek göstermeyen sahadaki oyuncular oldu. Akıllı kaldılar, acele etmediler, doğru zamanı beklediler ve hatalar geldi.
Pendikspor'un tek planı savunmak olunca, bu baskıdan çıkmaları da kolay değildi. Fenerbahçeliler'in "keyif maçları" devam ediyor. Her bileği büken bir takımları oldu. Ama rakiplerini yenmek yetmiyor. "VAR" diye bir şey var. İrfan Can Kahveci'nin defansa çarpıp ağlara giden golünü nasıl "ofsayt" yaparız diye uğraşmadılar elbette ! Buz gibi golün, "gol" olması için bekledi herkes… Boşuna demiyoruz "operasyon var" diye.
"Hakemi de yeneriz" boş hükümdür. 10 hafta yenersiniz, sonra bir bakarsınız en önemli maçınız öncesinde sınırdaki oyuncularınız kart cezalısı olmuş. Dzeko üç gol atarak Pendik'teki Boşnakları selamladı bu sürede. MHK yatsın – kalksın İsmail Kartal'a şükretsin. Öyle bir takım yaptı ki, Fenerbahçe taraftarının istimi sınırda kalıyor.
EMRE BOL – BAŞ DÖNDÜRÜCÜ
Fenerbahçe'ye kapalı oynasan da açık oynasan da golü yiyorsun! Takımda o kadar sorun çözecek oyuncu var ki… İster kanattan, ister merkezden, isterse geçiş oyununu oynayabilecek kapasiteye sahip. Rakip ceza sahasında oynama diye bir istatistik var ya; işte artık onun değişme zamanı geldi! Sarı- lacivertliler artık rakip altıpasta oynamaya başladı!
Aslında Pendik gibi zayıf rakiplerle oynarken hem Fred'e hem de İsmail Yüksel'e gerek yoktu. Fred'in maçın başında sakatlanması ve Zajc'ın oyuna girmesi daha hücumcu bir sistemi getirdi. Neredeyse Livakoviç'i görmeden maç izledik. İlk yarıda Pendikspor'un Fenerbahçe ceza sahasına girmişliği yok, isabetli şutu yok!
İsmail Kartal'ın Fenerbahçe'ye getirdiği en önemli özellik takımın baş döndürücü şekilde hızlı oynayabilmesi. Bu durum rakibin pozisyon almasını, yerleşmesini engelliyor. Tabi bu oyunu oynayabilecek zekada futbolcular lazım. Yani en az iki hamle sonrasını düşünebilecek oyuncular. Takımdaki zeki oyuncu sayısı o kadar çok ki…
Avrupa yorgunuyken, 3 puanı alacak skoru bulmuşken hala gol için istekli olunması çok ama çok değerli. Adeta gövde gösterisi yapıyor, rakiplere gözdağı veriyor. Maç biterken stoper mevkisinde Oosterwalde ve Crespo vardı. Bu kadar sakatlık normal değil. Umarım ciddi sakatlıklar değildir. Zira zor bir dönemece giriliyor.
