06 Ocak 2021 | Çarşamba

Engel!

Teknik adamların maçlardan sonraki basın toplantıları ilgimi çeker, çünkü içinde birçok şey gizlidir. Kasımpaşa maçı sonrasında Erol Bulut açıklaması: "Rakip kaleye şutu en çok engellenen takımlardan biriyiz." Buradaki "engellenmek' kelimesi bilinçli kullanılmıştır. Çünkü taraftarın gözünü boyamanın en kolay yoludur; engellenmek. Özellikle kayıplarda. O yüzden merak edip sorarım; "Fenerbahçe'nin kazanması gereken maçları kim engelledi?" Cevap genellikle 'talihsizlik' üzerine kurulur çünkü aynalara bakmak teknik adamların alışık olduğu bir şey değildir.

Erol Bulut'a göre Sadık, Kasımpaşa maçında çok iyi oynamıştır. Fenerbahçe'nin en sorunlu bölgesinde Sadık forma giyiyorsa ben Sadık'a saygı duyarım. Ama Erol Bulut'a da sorarım, "alınan 18 futbolcudan alamadığınız verim nerede?" Onlar ya sakattır ya hazır değildir ya da "menajerlerin kazığı" olma ihtimali taşımaktadır. Hala ortada gerçek bir 11 yoktur hala Sinan Gümüş gibi adamlarla deneme yanılma yöntemleri sürmektedir. "Dünyanın en kalitesiz futbol liginde doğru adımlar atılsaydı Fenerbahçe'nin alıp başını götürmesi gerekiyordu" deriz. Mazeretlerin kapağı açıktır "transfer yapmamızı engellediler!" Not: Sadece futbolda değil hayatta da engelleri aşarak kazanmanın anlamını savunuyoruz. Biz buna mücadele diyoruz alın teri diyoruz.

Ligin dördüncü haftasında kendi sahasında Gençlerbirliği'ne yenilirken izlediğim Beşiktaş'ın bir gün bu ligde lider olacağı söylense kesinlikle inanmazdım. O yüzden ligin ilk yarısındaki mucizenin adı Beşiktaş ve Sergen Yalçın'dır. Sergen'in saha kenarında gözleriyle konuşan yanına bakıyorum da aslında iki gözü iki kartal. Futbolculara ruh takviyesi yapmakla silüetlerden takım yaratmak arasındaki zorluğu da biliyor futbolcularındaki sırları da. Ona göre kuruyor sistemini. Bu yetersiz kadroyla bile liderlikle netlik mesafesini ayarlayan birine saygılarımı sunuyorum. Fikret Orman'ın içini boşalttığı bir kulübü umutla dolduran bir adama Beşiktaş taraftarları da yüreklerinde pankart açsın. Kartallar boş manzaraya havalanmaz ama ligin sonunda Beşiktaş adına sonuç ne olursa olsun Sergen Yalçın mucizenin adı olarak anılacaktır.

Futbolumuzdaki kalitenin dibe vurmasının en belirgin örneklerinden biri de Başakşehir. Hiçbir şampiyon ligde ertesi sezon bu hale düşmedi. Başkaları buna "doyum sendromu" diyor bizler "kendi yazdıklarını silmek" diyoruz. O kadar yetenekli futbolcunun umarsızlığıyla, Okan Buruk'un yanlışları seyreden yanı bu gerçekleri doğurdu. Ligin ilk yarısı Başakşehir'i galibiyet ortamına davet etmekle nihayet bulacaktır.

Not: Futboldaki kalitesizliğin ve adaletsizliğin karanlık yüzü aydınlığa düşman. O yüzden yeni yılda bazı hakemlerin sezon sonundaki puan cetvelini şimdiden "araklamalarından" şüphe duyuyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor