Ozan Zeybek

Ozan Zeybek

02 Mayıs 2021 | Pazar

Ele Güne Karşı

On kişi kalana kadar kazanma üzerine kurulu sistem ve iştahla mücadele eden bir Fenerbahçe takımı izledik.
Yılların tecrübesi Gökhan Gönül'ün fiziksel eksikliğinin cezasını arkadaşları ilave süreler ile neredeyse elli beş dakika çektiler.
Beyninin tasarladığını vücudu uygulayamadı ve ondan hiç beklenmeyen ciddi bir hata gerçekleştirdi.
Maç öncesi ilk on bir kadrolarını gören, hemen hemen herkesin tek konusu Mesut Özil oldu.
Sürpriz diyebileceğimiz bir tercihle oyuna başladılar.
Ben hâlâ hazır olmadığını ve onunla başlamanın yanlış olduğunu düşünüyorum.
Hadi başladın, on kişi kalıyorsan ve Gustavo'yu oyuna alıyorsan; ilk oyundan çıkan Özil olmalıydı.
Takım yarım kişi eksik oynadı sanki.
Sermayesi dirençli ve disiplinli oyun olan Alanya takımına karşı benim tercihim böyle olmazdı.
Bu demek değil ki, Özil faydalı olamayacak.
Tam tersi, ilk çıktığı maçlara göre toparlanmış da gördüm.
İlerleyen haftalarda veya önümüzdeki sezonda başka akıl ve güç de katacak.

***

Skor arayan, savunmaya yardıma koşan Pelkas ile bugünkü Mesut'un aynı anda oynaması da beni düşündürüyor.
Şundan eminim artık, Pelkas kenar oynamaz.
İki iki daha dört!
Eti, sütü, dişi, tırnağı da varken, sadece oyun arzusundan faydalanabiliyorsun böyle olunca.
Tam verimini alamıyorsun yani.
Öte yandan, son haftalarda çok etkili bir Sosa vardı.
Alanyalı oyuncuların en iyi uyguladıkları konu, Sosa'nın markajı oldu zaten.
Maçın genelinde efelenmesine izin vermediler. Biraz gardını kırdılar.
Ozan Tufan tam günündeydi.
'Yay gibi' derler ya...
Sahadaki duruşu bile bir çok şeyi ifade etti.
Valencia'nın uzatmalarda değil de yetmişlerde oyundan çıkmasını bekledim.
Yorgunluğu gözlerden kaçmadı.
Vücut dili rakibi de heveslendirdi.
Tamam bunlar olabilir, benim acizane düşüncelerim ve teşhislerim ama üstüne basarak değindiğim bir konu var.
Sinan nasıl oluyor da son haftalarda hemen hemen her maçta süre alıyor?
Ben bu kadroda onun önünde başka oyuncuların olduğunu düşünüyorum.

***

Neticede, Emre hocanın tasarladıkları güzel. Sorumluluk alması önemli.
Her geçen hafta üzerine koyuyor.
İşin çehresi değişti.
İştahlandırdı. Bildiklerini unutanlar sanki geri döndü.
Heyecan veren, kendini izleten bir takım oluştu.
Albenisi arttı.
Kenarda takıma hükmetmesi, oyuncunun ona inanması da üst düzey...
Türk futbolunda uzun yıllar söz sahibi olacağı apaçık ortada.
Önümüzdeki sezon da bu takımın başında o olur diye düşünüyorum.
Fenerbahçe taraftarı tam destek olmalı.
Emre hocanın sırtında yumurta küfesi taşıdığını unutmamalı.
Basireti bağlı olanları ve arkasından su döktüklerini bu saatten sonra rafa kaldırmalı.
Yüz yıllık bu mirası yemeye değil, sahip çıkmaya gelen bir Emre hoca var...
Bu kulübün tarihine de sahip çıkacak, zamanı gelince tarih de yazacak bir adam...
Vesselam.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor