15 Aralık 2011 | Perşembe

Kısır döngü içinde

Fenerbahçe, Bursaspor'u 2-0 mağlup ederek, moral buldu. Galatasaray maçında yedek kalan Stoch dikkat çeken isimdi.
Fenerbahçe ve bu sezon büyük bir düşüş içine giren Bursa ile ilgili neler söyleyeceksiniz?
Yaşananlar Aykut Kocaman'ın ne kadar yetersiz bir hoca olduğunu gösteriyor. Bu kadar cezalı ve sakat oyuncu olmasa Stoch, takımı göremezdi.
Geçen sene Fenerbahçe'yi şampiyon yaptığını herkesin kabul ettiği Alex, takımı görebilir miydi? Aziz Yıldırım gibi otoriter, eli maşalı bir başkan olmasaydı!.. 'Oynatacaksın' diye Aykut'a emir vermeseydi.
Arkasında Hürriyet gazetesini de almış, Alex'siz Fenerbahçe'yi anlatıyordu Aykut Kocaman...
Fenerbahçe, Bursa'yı yenmedi ayrıca...
Bursa inanılmaz kötü... Bu kadar ruhsuz bir Bursa görmedim. Çünkü Bursa'yı, Bursa yapan o şampiyon ekibi, Ertuğrul Sağlam darmadağın etmiş. Fenerbahçe karşısında kaptan Ömer dışında, Bursalı yoktu. Tek başına o çırpınıyor. 'Carson' diye bir kaleci almışlar, şikeden tutuklanan Koray'ın kabahati ne!.. O golleri Koray yemez. Seyretti her topu...

ŞAMPİYON OLMAK GÜNAH MI?
Bursa 5 yemediyse, direğin sağından, solundan giden toplara dua etsin. Hepsini seyretti Carson... Ben televizyonda seyrettim, o kaleci forması giymiş saha içinde seyretti. Ben böyle bir şey görmedim! Türkiye şampiyonluğuna ulaşmış takımın kalecisi, kapadığı köşeden gol yer mi? Stoch güzel!.. Güzel ama orada, köşede duran bir kaleci var. Emre'nin golünü Semih kurtardı, kaleci değil. Böyle matrak bir takım!..
Fenerbahçe başından sonuna 'Ben yenilmeyecek bir takım değilim' diyor. Ama karşıda maça asılan bir Bursa yok. On para etmez bir sürü yabancı doldurmuş, Bursa'nın temeli olan takımı darmadağın etmiş. Sercan'ı, Volkan'ı geçen sene o bitirdi.
Turgay da yok. Ömer'i yeni yeni oynatmaya başladı. Ömer de kenardaydı.
Şampiyon olmak günahmış gibi o şampiyon takımın büyük bölümü cezalandırıldı!
Lütfen yazın!.. Şampiyon olan 11'i yazın; bir de Fenerbahçe karşısındaki 11'i yazın. Kaç kişi var?
Yan hakem dört dakikayı kaldırdığında güldüm; 'Boşu boşuna dört dakika daha işkence çekeceğiz.' Fenerbahçe 2-0'a razı olmuş, geriye çekilmiş, kendi arasında Galatasaray gibi yan toplar yapıyor, Volkan aut atışlarını bir buçuk dakikada lütfen yapıyor, sarı kart görecek kadar uzatıyor. Fenerbahçe 2-0'a razı, Bursa'ya dört dakika değil dört saat versen bir şey yapacağı yok.
O zaman ben niye dört dakika daha ızdırap çekiyorum? Bu kadar kötü bir maç hatırlamıyorum.

SAĞLAM, BURSALILARI BİTİRDİ

Fasulye bir lig oynanıyor ama sene başından beri çok kötü oynayan Bursa için bu maç bir prestij, bir silkinme maçı, bir kendine gelme maçı... Bütün Türkiye'nin seyredeceği bir maç...
Adam onun için oynar. Hayır! Ömer'in dışında çırpınan Bursalı yok ya! Bu nasıl Bursa?
Ertuğrul Sağlam şapkasını önüne koyup 'Ben nerede hata ettim' diye düşünmeli ve işe baştan başlamalı.
Ben Ertuğrul'u insan olarak da severim, hoca olarak da takdir ederim. Ama Bursa şampiyon olduğu günden beri yaptıklarını aklım hayalim almıyor ve yorumlayamıyorum.
O takımı niye bitirdi? Bursa'yı Bursa yapan insanları niye yok etti?

KIRMIZI GÖRMEYECEĞİ MAÇ YOK

Saha içinde agresifliği bilinen Emre, Bursa maçının en çok konuşulan ismiydi belki de... Saha içinde Baroni ile tartıştı.
Soyunma odasında da maç anında montunu fırlatarak tepkisini gösteren Kocaman ile kavga ettiği ileri sürüldü.
Montunu fırlatmak iş değil. Önemli olan; Aykut bu takıma hâkim değil. Görünen o...
Ben kaç yıldır söylüyorum; Emre'nin profesyonel yardıma ihtiyacı var. Ruh doktoruna ihtiyacı var. Bu yüzden, çocuk gerek milli takımda gerek Fenerbahçe'de oynayacağı futbolun onda birini oynuyor.
Onu seven yok. Fenerbahçeliler de sevmiyor, tribündekiler de sevmiyor, sahanın içindekiler de sevmiyor. Sevilmediğin bir camiada iş yapamazsın. Emre'nin sevilmediği görülüyor. Futbolu da düşüyor bu yüzden...
Futbolu düştükçe daha sinirli oluyor. Daha sinirli olunca futbolu daha da düşüyor.
Daha düşünce daha da sinirleniyor.
Emre, böyle bir kısır döngü içinde yok olmaya doğru gidiyor. Onun için profesyonel yardıma ihtiyacı var. Ama Fenerbahçeli medya ve o medyadan korkan hakemler Emre'nin bu hale gelmesini sağlıyorlar.
Geçmişe doğru gidelim, Emre'nin oynayıp da kırmızı kart görmeyeceği maç yok.
Ama lütfen bir tane sarı kart ya görüyor ya görmüyor. İkinci sarı kart çıkmıyor.
Emre koruma altında olduğunu bildiği için de rahat rahat önüne gelene saldırıyor.
Rakip bulamazsa kendi arkadaşlarına saldırıyor.
Sahadaki Emre 'İspanyol boğası' gibi!
Ama bu çocuğu bu hale el birliği ile biz getirdik.

SERCAN GİBİ OLURDU
Stoch'u Galatasaray da çok istemişti. Onu izlerken 'Galatasaray'da oynasa ne olurdu?' sorusu da aklıma geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz Galatasaray'da oynasa daha mı iyi olurdu yoksa yerini mi buldu?
Fenerbahçe'den başka bir takımda olsa yani onun değerini bilecek bir takımda olsa çok daha iyi olurdu; kesin.
Ama bu takım Galatasaray mı; bilemiyorum!
Manevi evladı Kazım varken Stoch'un takıma girmesi çok zor.
Sercan'ın halini görüyorsun! Sercan gibi müthiş bir yetenek, Galatasaray'da yok edildi.
Adamın sahaya girmesini yasakladılar, bir Galatasaraylı ki Galatasaray'ın basın sözcüsü, avukatı Sedat Doğan hukukçu, seyirden yasağın kaldırılması için çırpınabilirdi. Kimsenin kılı kıpırdamadı, kimse ağzını açmadı!
Fener derbisi varken, Trabzon maçı varken... Yani Galatasaray arka arkaya iki derbi oynarken Sercan için kimse ağzını açmadı.
Manevi evladı Kazım varken Sercan oynasa ne olacak, oynamasa ne olacak! Stoch da aynı duruma düşerdi.

YAKALAMAKLA BİTMEZ
Trabzon-Galatasaray maçında sahaya şişe ve ayakkabı atanlar yakalandı. Arena'da şişe atanlar yakalanamazken, Trabzon hızlı çıktı.
Yakalanması da bir şey ama yakalamakla bitmiyor ki!.. Bunlar mahkemeye verilecekler mi; haklarında dava açılacak mı?
Önemli olan o...
Tutuklanmamalarına hiç itirazım yok. Trabzon'da bir adam 'Ben şişe attım. Trabzon'dan kaçayım, hatta Türkiye'den kaçayım.
Gürcistan'a sığınayım' falan diye düşünmez. Orada oturacak, kaçmaz. Karartacağı delil de yok! Delil çünkü kameralarda kayıtlı duruyor. Bu adamın tutuklu olması için hiçbir sebep yok. İtirazım yok.
Ama bu dava süratle sona erdirilmeli ve denmeli ki 'Tolga'nın suratına şişe atan adam beraat etmiştir.' Ya da denmeli ki 'Tolga'nın suratına şişe atan adama şu şu cezalar verilmiştir.' Göstermelik yakalamaların hiçbir faydası olmaz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor