Futbolda şike davasında tutuklu yargılanan ve dün ilk kez hakim önüne çıkan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, kulübün resmi internet sitesinden TFF başkanlığından istifa eden Mehmet Ali Aydınlar'ı topa tutarken ağır suçlamalarda bulundu. İşte, noktasına ve virgülüne dokunmadan, Yıldırım'ın belki de tarihe geçecek o açıklaması: "Uzun bir süredir cezaevindeyim. Burada bulunduğum sürede en büyük korkum insanların yüzlerini görememekti. Ancak yanılmışım. İnsanların asıl yüzlerini görebilmek için en doğru zaman en doğru yermiş burası. 3 Temmuz'dan bu yana yürütülen kampanyanın organizatörleri ve fırsatçıları, bir bir gerçek yüzlerini sergilemektedirler. Zira hırslarına bu kadar dayanabildiler. Aziz Yıldırım ile Fenerbahçe'nin bağını koparıp, Fenerbahçe'yi ele geçirme operasyonunu kimlerin yürüttüğü artık açıkça ortadadır. Görüyorum ki; Fenerbahçe'nin haklarını, emeklerini, işbirlikçileriyle çalarak kaçanlar, bir de bunları Fenerbahçe için yaptıklarını söylemekte ve Fenerbahçe başkan adayı olduklarını açıklamaktadırlar.
BUNA GÜCÜN YETMEZ
Sözümüz sanadır Aydınlar... Şunu bilmelisin ki; holding sahibi olabilirsin, TFF başkanı olabilirsin hatta bir gün çok daha büyük mevkilerde bile olabilirsin. Ama asla Fenerbahçe başkanı olamayacaksın! Sen ve senin arkandaki zihniyetin buna gücü yetmeyecek. Bizlerin mücadelesi, çektikleri, hep bu yüzdendir; Fenerbahçe'yi senin gibilere teslim etmemek içindir. O bahsettiğin sessiz çoğunluk var ya sen daha onları tanıyamamışsın. Sen ki; Galatasaraylı işbirlikçilerinle yönetemediğin TFF'de, Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi hakkını türlü oyunlarla gasp etmedin mi? Türkiye'de UEFA hakkında; UEFA'da Fenerbahçe hakkında gerçek dışı beyanlarda bulunmadın mı? Her yanlış kararın sorumluluğunu başkalarına yükleyerek yönetemediğin bu süreçte acz içine düşmedin mi? En acılı günlerinde, senin yanında olan dostlarına yaptığın gibi görevinden ayrılırken mesai arkadaşlarına ihanet edip gitmedin mi? Sırf zor günlerini atlatabilmen için sana yönetim yetkisi devredilen voleybol şubesini ilk 6 ayında kaosa sürükleyip, düzeltmem için bana gelmedin mi? Sezon başında verdiğin paraları geri almak için gün aşırı Fenerbahçe kulübünü arayıp taciz etmedin mi?
BİZİ SUÇLU İLAN ETTİN
Fenerbahçe'nin büyüklüğünü unutarak, voleybolda kazanılan başarıları kendine mal ederek, kendini Fenerbahçe'nin üzerinde görmedin mi? Fenerbahçemizin büyüklüğünü kavrayamadığın için sana İslam Çupi'nin Fenerbahçe'nin büyüklüğünü anlatan sözlerini hatırlatırım. Fenerbahçe Genel Kurulu'nun seçtiği Fenerbahçe Yönetim Kurulu'nu hiçe sayarak, TFF başkanı sıfatıyla, teknik direktörümüze, puan silme kararını dikte ettirmeye çalışıp gereken cevabı almadın mı? Bırak Aziz Yıldırım'ı, Fenerbahçe başkanının yargılandığı bu davada, Aziz Yıldırım düşmanlarını bile gölgede bırakacak şekilde, duruşma öncesi (üstelik yine Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe düşmanlarının programlarında) bizi suçlu ilan etmeye kalkmadın mı? Aziz Yıldırım ile Fenerbahçe'nin ve yönetimin bağını koparıp, F.Bahçe'yi ele geçirmek "Fenerbahçe'yi kurtaran adam" olmak için önce Fenerbahçe'yi içinden kurtarılması gereken duruma sokmayı planlamadın mı? Bu davada yargılanan futbolcuların lisanslarını askıya aldırıp "Aziz Yıldırım ve F.Bahçe aleyhinde tanıklık yapmak" kaydıyla lisanslarını serbest bırakacağını teklif ve vadetmedin mi?
Avukatınla Metris Cezaevi'ne haber yollayıp "Başkanım merak etmeyin, Fenerbahçe küme düşürülmeyecek" dedikten sonra avukatın aracılığı ile benden gereken cevabı almadın mı?
KENDİNE BAK!
3 Temmuz'dan beri yaşananlara, yaşatılanlara ve sana rağmen bu hassas dönemde bayrağı dik tutan yönetimimizi tutarsızca eleştireceğine kendi yönetim tarzına bir bak!
TFF başkanlığın süresince futbol ailesini yakından ilgilendiren pek çok kararı yönetim kuruluna danışmadan almadın mı? Play-off kararını bile yönetimdeki arkadaşların TV'lerden öğrenmedi mi?
Sözümüz sanadır Aydınlar...
Fenerbahçe'nin büyüklüğünü anlayamayan, televizyonlarda Fenerbahçe başkanlığını parayla satın almaya kalkanların öyküleri, şanlı Fenerbahçe tarihinde yer alamaz...
BİZDE DE TAPELER VAR, BİZDE GERÇEKLER VAR
Aziz Yıldırım, Silivri'de görülen tarihi davanın ilk duruşmasının ikinci bölümü öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Yıldırım, "Dün 'Memleket elden gidiyor' diye açıklamalar yapmıştım. Siz hâlâ televizyonda, basında şikeden bahsediyorsunuz. Ne şikesi, ne şike davası; asıl şikeciler dışarıda. Herkesin pisliğini biz çekiyoruz. Buradan çıktığımda herkesle hesaplaşacağım" dedi. Yıldırım, şöyle devam etti: "Korkmayın! Biz korkmuyoruz. Erkek adam bin defa değil, bir defa ölür. Bizde de tapeler var, bizde gerçekler var. Konuşuldukça her şey tek tek ortaya çıkacak. İbrahim Akın'a 100 bin euro para verdiğim söyleniyor. Bunu ispat etsinler kendimi köprüden aşağıya atarım" dedi.
SENİN YERİNE BENİ ALIYORLAR
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, verilen arada Sivasspor kalecisi Korcan'a Fenerbahçe adına şike önermekle suçlanan menajer Abdullah Başak ve Eskişehir'in eski teknik direktörü Bülent Uygun'la ilginç diyaloglar kurdu. "Olgun Peker'in Mahmut Özgener ile konuşması var. Bir araştırın bakalım Yıldırım'ın da Olgun Peker ile var mı?" diyerek etrafındakilere seslenen Yıldırım, ardından Başak'a dönerek, "Seni alacaklarına beni götürüyorlar" diye espri yaptı. Başak ise "Başkan sanki ben dışarıda mıyım. Bir tane Minicooper'ı 5 ayda 3 kez el değiştirdiler, önce 'Korcan'a verdiler' dediler. Sonra Korcan'ın kız kardeşine... O da olmadı benim kız kardeşime, en sonunda Minicooper'ın bende olduğuna karar kıldılar" diye cevap verdi. Yıldırım ise bu kez "Minicooper'a binmek için zayıflıyorsun sanırım" diye bir espri daha patlattı.
DAHA SERTİ GELİYOR
Daha sonra etrafındaki gazetecilere seslenerek konuşmaya devam eden ve "Şikeye teşvik yasak değilmiş, böyle bir şey olabilir mi?" diye hayıflanan Yıldırım, İbrahim Akın mevzusu ile ilgili ise şöyle konuştu: "İbrahim Akın'ın parasını ben vermişim, 100 bin euro'ymuş. Sonra parayı dolara çevirdiler.
Yarın (bugün) çok sert mesajlar vereceğim." Yıldırım, gazetecilerin "Kitap okuyor musunuz" sorusuna "Evet. 'Nereden Sevdim O Zalim Kadını' kitabını okuyorum" cevabını verdi.
BU, ŞİKE DAVASI DEĞİL
Başak bu esnada tekrar söze girerek, "Operasyon biraz daha başlamasa ben evleniyordum, bu kez de Minicooper'ı değil düğün paramı ortaya atarlardı. 'Şike parası ile düğün yaptı' diyeceklerdi. Benim için kandil akşamı camiye gittiğim ve orada sivil polislerin beni izlediği ve cemaatin de 'hırsız' diyerek beni kovaladıkları yazılıyor. Kesinlikle yalan, çünkü ben hayatımda kandilde camiye gitmedim" sözlerini sarf etti. Sonra ortama Bülent Uygun da gelerek, "Başkan bunlar bizim dostlarımız değil mi" şeklinde seslendi. Yıldırım , "Ne dostu her gün geçiriyorlar" dedi. Uygun, "Bu kadar güzel tesisler ve statlar yaparsan böyle olur" diye devam etti. Aziz Yıldırım'ın son sözleri şunlar oldu: "Bu dava kesinlikle şike davası değil ama bunu anlamıyorlar. Türkiye'ye sahip çıkın, bunlar komik şeyler, biz sahip çıkamayız çünkü içerideyiz."
TARAFTARA SESLİ MESAJ
Aziz Yıldırım, başkanlığının 14. yıl dönünümde, sarı-lacivertli taraftarların cep telefonlarına sesli mesaj gönderdi. Yıldırım kendi sesinden taraftarlara, "Böyle bir kulüpte başkanlık yaptığım için onur duyuyorum.
Bu onuru bana veren bu camiaya teşekkür ediyorum'' dedi. Yıldırım, 14-15 Şubat 1998 tarihlerinde gerçekleştirilen olağan genel kurulda başkan seçilmişti.
