14 Nisan 2020 | Salı

Gençlik denizi

Şu sıralar hayatın futbolsuz halindeyiz çok da fazla eksiklik hissetmiyoruz aslında.
Kimileri geçmiş yılların maçlarını izliyor, kimileri virüsün müneccimini arıyor.
"Ne zaman gidecek bu meret?" Verilen tarihleri eskitecek kadar güçlü bir düşmanla savaşıyoruz ama hala meseleyi ciddiye almayanlar var.
Sokaklarda aldıkları nefesi paylaşacak kadar birbirine yakın duranlar!
Canını dişine takan sağlık çalışanlarının, bütün gün sokakta görev yapan polislerin emeklerine taş koyanlar.
Aynen futbolun gelişimine ve sportmenliğe taş koyanlar gibi.
H H H
Eski yılların maçlarını izlerken görüyoruz ki mazinin büyülü bir sıcaklığı varmış.
Ama şimdiki zamanın gerçeğinde köklü bir ağaç ve yarısına kadar saplanmış bir balta duruyor.
Ağaç Türk futbolunu simgeliyor, balta yabancı transferleri sınırsız hale getirenleri.
Baltanın sapında kulüp başkanlarının ve teknik direktörlerin parmak izleri var.
Ağaçtaki büyük yara çocuklarımızın geleceğini işaret ediyor.
H H H
Gördük ki takımların içini yabancılarla doldurmakla Avrupa takımı olunmuyor.
Bunu yıllardır izliyoruz ve en dramatik şekilde bu yıl izledik.
Yabancı sayısına tutkulu olmak, "sürü psikolojisinin" başka çeşididir.
Futbolda ayakları yere basmayanlar hava basmayı sever!
Adına menajer denen arsızların eline bakanlar da para basmayı sever.
Bütçesini artırarak büyüyeceğini zannedenlerin ne hale düştüklerini gördük.
Sonuç ortada; kulüplerimiz batmaktan beter oldu.
H H H
Liglerimizin ne zaman ve hangi şartlarda başlayacağını bilmiyoruz.
Şu sıralar sabrın görkemini öğreniyoruz, insan canının her şeyden değerli olduğunu.
Virüsün etkilerinden kurtulup futbola döndüğümüzde hiçbir şey eskisi gibi olmayacağını umuyoruz.
Daha vicdanlı ve daha sportmen olacağız ama kulüplerimizin de yabancılara ödeyecek milyon dolarları olmayacak. Yanlışlar gidecek doğrular bize kalacak.
Doğruluğun emredilmesine gerek yoktur doğruluk mutlak itaat ister.
Adı sonra duyulacak gençlerimizin yeteneğini önceden keşfetmenin bir ayrıcalığı vardır.
Bizler gelecek zamanda başkanlardan teknik direktörlerden bunu bekliyoruz.
H H H
İthal çimin özel bir yanı vardır inkar etmiyoruz ama kendi yetiştirdiğimiz bitki örtülerinin üzerinde gezinmenin de başka bir anlamı var.
O yüzden kulüplerimizin kendi gençlerimize ihtiyacı var.
Aynen 2020 Avrupa Şampiyonası'nda destan yazan çocuklarımız gibi.
H H H
Mazinin büyülü sıcaklığının olduğu yıllarda kalelerin arkasında oyuna girmek için bekleyen çocuklar olurdu, kimseler göremese de o çocuklar orada.
17 yaşının düşlerine kanatlanmış nice genç futbolcu Türk futbolunun geleceğine adını yazdırmayı bekliyor.
Yabancıların "albenisine" kapılanların gözlerini kendilerine açmasını!
Yabancı futbolcular denizde sandal olabilir hatta bazıları gösterişli yat da olabilir.
Ama bizim gençlerimiz denizin ta kendisi.
Bir deniz kaç gemi eder kaç yat?
Şu sıralar bunları öğretiyor hayat!
Kalbini gerçeklere açanlara.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor