Irkçılık mı hakaret mi? Mourinho’nun sözlerine hukukçulardan farklı yorumlar

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho'nun derbi sonrası yaptığı açıklamalar Türk futbolunda yeni bir tartışma başlattı. 0-0 sona eren Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin ardından Mourinho'nun 'Maymun gibi zıpladılar' ifadesi Galatasaray tarafından ırkçılık olarak değerlendirildi. Fenerbahçe ise bu suçlamaya karşı çıkarken hukukçuların konuyla ilgili görüşleri merak konusu oldu. Hürriyet gazetesine konuşan hukukçuların değerlendirmelerine göre, Mourinho'nun sözleri ırkçılık olarak nitelendirilmek için yetersiz kalıyor. CAS ve Euroleague Tahkim Yargıcı Avukat Emin Özkurt, bu ifadelerin kabul edilemez ve cezalandırılması gereken bir benzetme olduğunu belirterek, 'Bu sözlerin ırkçılık olarak değerlendirilmesi hukuken zorlama bir yorum olur. Ancak Mourinho'nun Disiplin Talimatı'nın 41. maddesi kapsamına giren 'Kişilik Haklarına Saldırı, Hakaret, Tehdit ve Tükürme' başlığı altında değerlendirilmesi kuvvetle muhtemeldir. Bu nedenle Mourinho'ya hakaretten üç maç ceza verilmesi olasılığı yüksek' dedi. Spor Hukukçusu Avukat Hüseyin Karaahmetoğlu ise Mourinho'nun sözlerinin etik olmadığını vurgulayarak, 'Bu sözler 'aslan gibi mücadele etti' ya da 'çita gibi hızlı' benzetmeleriyle aynı kategoride. Bu tür ifadeler ırkçılık kapsamında değerlendirilemez. Türkiye'de bu tarz söylemler daha önce de ırkçılık sayılmamıştır' şeklinde konuştu. İnsan Hakları Hukuku Uzmanı Orhan Kemal Cengiz, Mourinho'nun ifadelerinin spor ahlakı açısından tartışmalı olduğunu belirtirken, 'Bu sözler kaba ve rahatsız edici olsa da ceza hukuku açısından bir yaptırım gerektirmez. Ancak hukuk davasına konu edilebilir' dedi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Devrim Güngör ise Mourinho'nun açıklamalarının bağlamından koparılmaması gerektiğini savunarak, 'Bu ifadeler, maç sonrası duygusal bir tepki olarak değerlendirilmelidir. Uzun vadeli bir anlam taşımadığı için suç unsuru oluşturmaz' yorumunda bulundu. Galatasaray'ın konuyu uluslararası platformlara taşımasının hukuken mümkün olmadığı belirtilirken sürecin Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) tutarlı ve somut gerekçelerle alacağı kararlara bağlı olduğu vurgulandı.