06 Ağustos 2020 | Perşembe

Normalleşme

Ve çarşı pazar yine karıştı.
'Harcama limitleri' mevzusuyla büyük bir krizimiz daha oldu. Finansal işler temelinde matematiğe dayanır.
Yani bir finansal kararın muhakkak herkesçe anlaşılabilir bir açıklaması vardır. Rakamlar harflerden daha nettir. TFF'nin açıkladığı 'harcama limitleri' muhakkak önceden saptanmış bir yol haritasınca belirlenmiştir. Kulüplerin finansal hareket alanını hesaplayan ekip ve o ekibin yöneticileri açıklamanın hemen sonrasında yaşanacakları öngörmüş olmalıdır.
Konu Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor'dan ibaret değil. Son derece tazyikli hatta kılıç kalkanla gelen reaksiyona gördüğüm kadarıyla TFF bir strateji hazırlığı yapmamış. Açıklanan rakamlar kimsenin itiraz edemeyeceği netlikte bir formülle tespit edildiyse bunu savunmak izah etmek ve ikna etmek çok zor olmamalı.
Ya da; bu hesaplama yapılırken bir adaletsizlik, bir kanunsuzluk, kötü niyet hatta bir suç durumu varsa, bunu ispatlamak da hayli kolay olmalı zannımca. Yakın zamanda (oy birliği ile) küme düşmeyi kaldırarak son derece zor bir kararı hayata geçiren futbol ailesi, eğer bir mağduriyet veya bir haksızlık varsa bu sorunu kolaylıkla uzlaşmayla hatta yine fikir birliği ile çözümleyebilir.
***
Benim en çok ilgimi çeken şey ise kulüplerimizin daha fazla para harcayarak daha iyi şeyler yapacağını zannetmesi. 26 yıllık mesleki tecrübem bana istisnasız gösterdi ki; KULÜPLERİN GELİRLERİ ARTTIKÇA BORÇLARI DA ARTAR.
ZATEN TÜRK FUTBOLUNU BU
GÜNLERE GETİRENİN NE OLDUĞU
DA BU CÜMLEDE GİZLİDİR. Bu gerçek hiç değişmedi.
Türk futbolunun kulüpleri de dâhil olmak üzere geliri arttıkça borcu da katlandı. Kulüplerinin finansal durumunu haykırarak herkese anlatan, enkazı camiasına itiraf eden mevcut yönetimlerin; kulübünün nasıl bu hale geldiğini sorgulamayanını, nasıl bu hale getirildiğini bilip hesap sormayanını samimi bulmuyorum...
***
AÇIKLANAN HARCAMA
LİMİTLERİ UYARINCA EN
BÜYÜK RİSK ALTINDAKİ TAKIM;
GALATASARAY. Aslında tüm kulüplerimiz kötü durumda. Büyük kulüplerin birbirlerinden çok da farkı yok. Galatasaray'ın bu sene 500 milyon TL harcayıp şampiyon olamaması çok büyük bir felaketle sonuçlanabilir. "Harcama limitleri" Galatasaray'a göre daha az olan kulüplerden biri bu sezonu şampiyon olarak tamamlarsa geleceğini kurtarır. Belirli bir süre için seçimle yetkilendirilen kulüp yönetimlerinin; gelinen noktada artık ülkenin kupası, Avrupa arenası, futbolcu yetiştirmek, halkı eğlendirmek ve sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik değerler yaratmak gibi dertleri kesinlikle yok. Tek dertleri var; kendileri dışında kalan futbolun her unsurunu düşman ilan edip şampiyon olmak.
Türk futbolu büyük bir krizdedir.
Futbol, bir endüstri, bir eğlence ve bir oyundan çok; bir 'memleket meselesi' olarak algılanıyor.
Bir 'devlet sorunu' olmadan futbolu yönetenlerin bu güzel eğlenceyi -ACİLEN-, yeni bir dil ve organizasyonla, yeni bir kurguyla normalleştirmesi lazım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor