Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın aralık ayı faiz kararı, 11 Aralık Perşembe günü açıklanarak ekonomi gündeminin odak noktası haline geldi. Yatırımcılar, piyasa takipçileri ve finans dünyası, kararın duyurulmasıyla birlikte "TCMB aralık ayı faiz kararı ne oldu?" sorusuna yanıt aramaya başladı. Aylar öncesinden merakla beklenen toplantı, ekonomik görünüm ve piyasaların geleceği açısından kritik bir dönemeç olarak görülüyordu. Açıklanan kararın, hem iç piyasalar hem de yatırım stratejileri üzerindeki etkileri yakından izleniyor. İşte, TCMB tarafından yayımlanan aralık ayı faiz kararı...

MERKEZ BANKASI ARALIK AYI FAİZ KARARI KAÇ OLDU?
Merkez Bankası faizi yüzde 38'e indirdi. Geçtiğimiz ay yüzde 39,5 olan politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı, böylelikle yüzde 1,5 oranında düşüş yaşadı. Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 42,5'ten yüzde 41'e, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 38'den yüzde 36,5'e indirdi.

FAİZ KARARI ENFLASYON BEKLENTİLERİNİN ALTINDA GELDİ
Kasım 2025 enflasyon veri beklentilerin altında geldi. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, aylık enflasyon yüzde 0,87 olurken yıllık enflasyon yüzde 31,07 oldu. Aylık kasım enflasyonu için piyasaların beklentisi yüzde 1'in üzerindeydi. Enflasyondaki iyileşmede gıda fiyatlarındaki gerileme etkili oldu. Özel kapsamlı TÜFE göstergesi bir önceki aya göre yüzde 1,27 atış gösterdi. Bu bir önceki ay, yüzde 2,43'tü
TÜRKİYE 3. ÇEYREKTE YÜZDE 3,7 BÜYÜDÜ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan üç aylık dönemde, bir önceki üç aylık döneme göre yüzde 1,1 büyüdü. Yıllık büyüme ise yüzde 3,7 oldu.

MERKEZ BANKASI TARAFINDAN YAYIMLANAN METİN
Kasım ayında tüketici enflasyonu gıda fiyatlarındaki gelişmelerle beklenenden düşük gerçekleşmiştir. Enflasyonun ana eğilimi eylül ayındaki artıştan sonra ekim ve kasım aylarında bir miktar gerilemiştir. Üçüncü çeyrekte dönemlik büyüme öngörülenden yüksek gerçekleşmiştir. Son çeyreğe ilişkin öncü göstergeler talep koşullarının dezenflasyon sürecine verdiği desteğin sürdüğüne işaret etmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme işaretleri göstermekle birlikte dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.

DEZENFLASYON SÜRECİNE VURGU
Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşu talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları; enflasyon gerçekleşmelerini, ana eğilimini ve beklentilerini göz önünde bulundurarak ara hedeflerle uyumlu biçimde dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyecektir. Adımların büyüklüğü, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilmektedir. Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.
Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir.
Kurul, politika kararlarını enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.
YABANCI KURUMLARIN FAİZ BEKLENTİLERİ
JPMorgan: 100 baz puan
Morgan Stanley: 100 baz puan
Oxford Economics: 100 baz puan
Standard Chartered: 100 baz puan
Societe Generale: 150 baz puan
HSBC: 150 baz puan
in Touch Capital: 150 baz puan
Goldman Sachs: 150 baz puan
Barclays: 150 baz puan
Bloomberg Economics: 150 baz puan
Capital Economics: 150 baz puan
Citibank: 150 baz puan
Dekabank Deutsche: 150 baz puan
Deutsche Bank: 150 baz puan
