11 Ekim 2020 | Pazar

Ara transfer!

Futbol on bir kişiyle oynanan ve biz Türkler'in kolay gol yiyip, zor gol attığımız oyunun adıdır... Güneşte, gölgede, yağmurda, çamurda, gençlerle, tecrübelilerle, ikisinin karmasıyla, özel maçta, resmi maçta, durum pek değişmiyor. Hal böyle olunca bu satırların yazarı, bizim takımların öncelikle iyi bir golcüye sahip olmaları gerektiğini düşünür.
Transfer döneminde Beşiktaş'ın mutlaka ve mutlaka bir golcü alması konusundaki şiddetli ısrarımız ve yapılan savunma transferlerine itirazımız bundandı...
Lige şöyle bir bakın, dört büyüklerin forvetlerini biliyorsunuz... Ben ilginizi diğer takımlara yöneltmek istiyorum...
Alanyaspor'dan, Antalyaspor'a, Gençlerbirliği'nden Erzurumspor'a, Konyaspor'dan, Gaziantepspor'a kadar tüm takımları incelediğinizde göreceğiniz manzara şudur; en kötüsünün, iki net golcüsü var...
***
Alanyaspor Babacar'ı kattı kadrosuna, Rizespor Remy'i...
Kayserispor, hayatı Premier Lig'de geçen Aaron Lennon'ı kaptı.. Gaziantepspor, her kulüp değiştirmesinde 5-10 milyon euro aralığında rakamların havada uçuştuğu Kevin Mirallas'ı aldı...
Hatayspor'un kadrosuna kattığı Dame Diop, Karagümrük'ün aldığı Lucas Biglia, Yeni Malatyaspor'un kaptığı Benjamin Tetteh...
Bahsettiğim takımlar zaten birkaç forvet özellikli oyuncuları varken bu transferleri yaptılar... Bizim golcüden kastımız da tüm forvet özellikli oyunculardır zaten... Yani iyi bir hücum gücü olan-olmayan herkes önemli takviyeler yaparak gücüne güç kattı...
En önemlisi, saydığım takımlar Beşiktaş'ın şampiyonluk yolundaki rakipleri değil... Yani Fenerbahçe, Galatasaray veya Trabzonspor'un forvet ağırlıklı oyuncularını değerlendirmeye dahi almadım.
Onlar zaten Beşiktaş'ın önünde...
***
Şampiyonluk hesabıyla sezona başlamayan bir çok takımın yaptığı forvet transferlerine (santrfor, kanat oyuncusu, forvet arkası fark etmez) bakıyorum, Beşiktaş'ın aldığı Aboubakar ve Ghenzzal'a bakıyorum, durum hiç iç açıcı değil...
Özellikle de Vincent Aboubakar'ın ne vereceği belli değilken...
Geçen sezon hem kanat oyuncusu, hem de Burak Yılmaz'ın olmadığı maçlarda santrfor sorunu ayyuka çıkmışken Beşiktaş bu transfer döneminde nasıl böyle bir hata yaptı anlamak mümkün değil... N'Sakala, Welinton, ne gerek vardı bu kadar sıradan oyunculara zaman ve enerji harcamaya... O oyuncularda bir cevher olsa zaten Erol Bulut, Fenerbahçe'ye giderken yanında götürmez miydi? Düşünün ki, Erol hoca bu ikiliyi hiç düşünmedi bile!
Beşiktaş savunmaya bu kadar enerji harcamak yerine, Gökhan-Caner tutulsa, Balotelli ya da Mandzukic gibi bir değer kadroya katılabilseydi taraftar bugün çok daha mutlu ve umutlu olurdu.
***
Şu anda ise görüntü çok iyi değil... Dört maçta dört puanı var Kartal'ın... Bu hafta bay kalacağı için lig sıralamasında daha da aşağılara düşmesi muhtemeldir... Hadi daha sezon başındayız bunun çok önemi yok diyelim, peki sonraki haftalar için iyi şeyler hayal etmek mümkün mü?
Misal bu Beşiktaş derbileri kazanabilir mi? Peki şampiyonluk yarışını sonuna kadar sürdürebilir diyen var mı aramızda? Sanırım yoktur...
Uzatmayalım...Beşiktaş ligin devre arasına kadar bir şekilde yarıştan kopmamayı başarırsa ara transferin en hareketli takımı olmak zorundadır...
Dahası ara transferde takımın hiçbir yerine bakılmadan, ön tarafı mutlaka en sağlam şekilde takviye edilmelidir.
Tecrübem bana şunu öğretti; büyük takımların öncelikle kılıçları keskin olmalıdır, çünkü büyüklerin ilk amacı kazanmaktır, kaybetmemek değil.
Kazanmak için de önce gol atmalısınız.
Hikaye bu kadar basit.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor