Bu sadece gaflet mi?
Tahkim Kurulu ya özerk futbolu bitirmeye kararlı, ya da futbol hukukunu hiç bilmeyen isimlerden oluşmuş durumda. Kaleci Recep olayında verdikleri karar tam bir skandal.
Olaya sadece hukuk adamı gözüyle bakmışlar, önlerine gelenin bir futbol dosyası olduğunu unutmuşlar. Karar vermek yerine, mahkemeye havale etmişler. Yazıklar olsun! Yahu dosya önüne gelmiş, incelersin ve duruma göre ya onarsın, ya cezayı kaldırırsın. "Mahkeme sonucunu bekleyelim" ne demek?
Siz Türk futbolunu Türk Ceza Kanunu'na göre mi yöneteceksiniz, yoksa disiplin talimatlarına göre mi?
Bilemiyorum, bu belki de planlı bir harekattır.
Asıl hedef şike operasyonu da mahkeme sürecine endekslemek olabilir. Açıkçası asıl korkum bu.
Koca operasyonu üç-beş yıl savsaklayıp Türk futbolunun köküne kibrit suyu dökebilirler.
Tahkim Kurulu'na artık güvenmiyorum. Hasan Gerçeker'in hukuki kişiliğine kimse bir şey diyemez ama futbol adamlığı konusunda sınıfta kaldığı aşikar.
w Bir kez daha haklı çıktık
Aydınlar'ın adaylığını öğrenince Mahmut Özgener'e, keşke eski Tahkim ve PFDK değişmese demiştim. Tamamen değişecek olmalarının Türk futboluna zarar vereceği öngörümü paylaşmıştım.
Özgener endişelerime katılmamıştı. Zaman bir kez daha bizi haklı çıkardı.
Görev sürelerince işlerini çok iyi yapan ve yıllardır böyle bir skandala imza atmayan eski Tahkim ile PFDK yerinde durmuş olsa Türk futbolu böyle bir bombayla yüz yüze kalmazdı.
Futbol hukukunu bilmek başka, genel hukuku bilmek başkaymış bunu bir kez daha anladık. Futbol hukuku anlamında yıllardır kararlar alan, araştırmalar yapan isimler dururken sırf titrine bakıp Hasan Gerçeker'i böyle bir makama getirmenin ne büyük bir hata olduğunu Aydınlar da görmüş olmalı. Yok eğer görmediyse ve alınan şu skandal karardan memnunsa daha da kötü. O zaman yandı gülüm keten helva...
Bu garip kararın altından neler çıkacağını bekleyip göreceğiz. Bakalım birileri futbolun kuyusunu mu kazıyor, yoksa yapılan sadece bir hata mı?
Üç vakte kadar, herkesin şapkası düşer, keli görünür.
* * *
Ah Aydınlar ah!
BİR yandan şike soruşturması nedeniyle kafası karışırken, diğer yandan 18 Temmuz'da oynayıp oynamayacağını bilmediği bir UEFA maçına hazırlanmak zorunda olan Beşiktaş yine turneye çıkıyor.
Bunca bindirmeden sonra maç trafiğine girmesi gereken oyuncuları daha fazla hırpalamamak adına üç hazırlık maçı oynayacaklar. Duruma göre kamp uzayabilir, maç sayısı da artabilir. Federasyonun basiretsizliği kulüpleri çok zorda bıraktı çoooook.
Yatarım yatarım gün belli değil
TAYFUR hoca, Serdal Adalı ve Ahmet Ateş. Hiçbiri hakkında dişe dokunur bir tek belge okumadım.
Okuduklarımdan anladığım şu ki, açgözlü bir menajer, yağlı müşteriyi kaçırmamak için durumdan vazife çıkarıp futbolculara şike teklif etmiş. Daha başka bir şey var mı bilmiyorum ama yoksa, sadece kanaatle bu insanları mahpus damında tutmak kamu vicdanını ciddi şekilde yaralayacaktır.
Ben eloğlu olarak, başta Tayfur hoca olmak üzere, hepsi için ciddi şekilde üzülüyorum. Varın siz onların ve de ailelerinin halini bir düşünün; yatarım yatarım gün belli değil!
Her kim ki haksızlığa uğradıysa şu mübarek günlerde Allah ona yar ve yardımcı olsun inşallah.
Harami var diye korku verirler!
EŞ, dost uyarıyor; abi sen de çok sert yazılar yazıyorsun, düşmanın çoktur, aman kendine dikkat et… Ben de inandığını yazan gazetecilerin her zaman birilerini kızdırdığını ve düşman kazanmasının normal olduğunu söylüyorum.
Korkamaya gelince, Allah'a sığınan kormaz diyorum. Karacaoğlan'ın dediği gibi: Harami var diye korku verirler, benim ipek yüklü kervanım mı var?
Operasyon medya mahallesinde
BİR bilmeden, bin söylediler... Kimini federasyon başkanı yerleştirdi yayıncı kuruluşa, kimini bilmem hangi kulübün başkanı oturttu falanca gazetenin baş köşesine.
Bize her konuda, fersah fersah fark attılar.
Başkandan gelen mesajla yazı yazan türkücülerden tutun da gazetecilik maskesi altında menajerlik yapanları bile duyduk.
Başkanların istediği kıyamet manşetlerini atan eski menajer, yeni yorumcular ise ayrı hikaye. Onlar hep öndeydi. Biz hep gerideydik!
Duyduk ki, şike operasyonunda isimleri geçiyormuş.
Yine bize fark attılar, çok şükür biz yine "çok geri kaldık!"
Koca gözlüklü adam haklı
Eğer Erman hoca eski bir konuyu şikayet için kullansaydı ben de onu eleştirirdim. Şimdi eleştirmiyorum, çünkü teknik takibe takılan tehditvari konuşmalar nedeniyle şikayette bulunmuş. Hakkıdır ve bulunmalıdır.
Bu ülkede meydanı boş bulup, onu-bunu tehdit edenler artık hesap vermelidir. Erman hocayı eleştirenlere katılmıyor, tam aksine onu destekliyorum. Yakışmayan gözlüklerine rağmen!
Boğaz'ın Gerrard'ı Necip!
Gösterdiği başarılı performansla kısa sürede Beşiktaş'ın orta sahadaki değişilmez oyuncularından biri haline gelen Necip Uysal, adından sadece Türkiye'de değil her yerde bahsettiriyor.
Dünyanın dört bir yanında en yetenekli genç futbolcuları takip eden FİFA, hazırladığı listede Necip'e de yer vermiş.
FİFA menajerleri ve gözlemcilerinin belirlediği "Avrupa'nın gelecek vaadeden en iyi 20 genç yeteneği" sıralamasında Necip Uysal yedinci sırayı kapmış.
Biz bunu aylar öncesinden gördük. Türk futbolunun Gerrard'ı geliyor dedik. Bakalım Hiddink ne zaman görecek!?
Eğer Schuster geçen sezon kızağa çekmeseydi bu çocuk şimdi çok daha iyi bir noktada olacaktı.
Necip diğer gençlerden çok farklı.
Çünkü kendini geliştirmeyi biliyor, yeteneğinin arkasına saklanmıyor. O nedenle önü açık.
YUNANLAR KADAR OLAMADIK!
BATMA noktasına gelmiş bir Yunanistan bile işi gücü bırakıp futboldaki pisliklerin üzerine gidebiliyor. Biz ise hala neyi, nasıl savsaklayacağımızın hesabı içindeyiz. Vay efendim o düşmesin, yok efendim gelir azalmasın, ay aman, rekabet ortadan kalkmasın... Hâlâ aramızda hiçbir şey anlamayan ahmaklar var; ya temiz futbol istersiniz, ya istemezsiniz! Saflar bu kadar. Başka seçenek yok. Ama dediğiniz anda, kirlilikten yana olursunuz, haberiniz olsun...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

