Turgay Demir

Ayşeler tatilde!

Vatan'ın Beşiktaş haberlerine alın teriyle damga vuran Erdal Cömert kardeşim iki gün önce babasını kaybetti. Allah rahmet eylesin. Kardeşime ve yakınlarıma baş sağlığı diliyorum.
Evet bir yanda yaşanan acılar, öte yanda devam eden bir hayat var. Dolaysıyla günlerdir gündemi işgal eden konulara dönme vaktidir.
Beşiktaş yönetimi teknik adam konusunda ne yapacağını şaşırmışken, taraftar da merak içinde. Yeni teknik direktör kim olacak? Soru bu. Portekizli Flores deniyor. Olabilir ama bana göre bu saatten sonra yabancı hoca getirmek demek riski satın almak demektir.
Hele bu kaos ortamında.

Ziya Doğan yakışır
Ya Koch kalmalı ya da mutlaka yerli teknik adam olmalı. Yerli isimler arasında da birçok aday konuşuluyor, denenmişler bile öneriliyor.
Buna şiddetle karşıyım. Denenmişi denemezler! Bu yanlış olur. Ziya Doğan bana en doğru gelen isim. Adama gibi adam. Tıpkı Tayfur gibi. Ondan sonra, en çok o yakışır. Beşiktaş düşer mi? Bana en çok yöneltilen soru bu. Hep açık yüreklilikle ve bildiğim kadarıyla cevap verdim, bir kez daha tekrarlayayım, bana göre sızan belgeler arasında Beşiktaş'ın düşürülmesine gerektiren bir şey yok. Diyorlar ki o zaman Havutçu ve Adalı niye tutuklu? Bilmiyorum. Ben işin futbol disiplin talimatıyla ilgili bölümünü bilir, ona göre yorum yaparım.
Öteki tarafını iddianame açıklanınca göreceğiz.

Her şeyi bilenler nerede?
Şike operasyonu başladığı günden beri yakamızı bırakmayan bir başka konu ise medya yıldızlarının ortalarda görünmemesi! Malum bu operasyon sırasında kaçmayı düşünenlerin bir bölümü "Ayşe tatile çıktı!" parolasını kullanmışlar.
Bizim medyada da tatile çıkan bazı Ayşeler var ve herkes "Her şeyi bilen bu arkadaşlar şike konusunda neden tek satır yazmıyorlar?" diye yine bize soruyor?
Sanki biz onların avukatıyız. Bu konuları yazmak için üç şey gerekir, onu unutuyorlar. Öncelikle bileceksin, sonra kimseyle göbek bağın olmayacak, bir de yazacak yüreğin olacak.

Herkes haddini bilecek
Biz yazıyoruz. Hem de günlerdir. Yazmayanların vebalini taşımaya da hiç niyetimiz yok. Türkiye değişiyor. Medya da değişecek. Her varsa bizim içimizdeki çürük elmalar da ayıklanacak. Herkese yorumcu denilse bile artık herkese gazeteci denemeyecek. Farkı herkes gördü, görecek. Suya, sabuna dokunmayan ancak yorumcu olur, asla gazeteci olamaz. Bu gerçek bir kez daha ortaya çıktı.
Artık herkes haddini bilecek, bilmeli.