01 Şubat 2011 | Salı

Kırk katır mı, kırk satır mı?

LİGİN ilk yarısında 20'ye yakın sakatlık yaşayan Kartal, ikinci yarıda da aynı şanssızlıkla boğuşuyor. Takımın en stratejik oyuncusu Ersan'ın sezonu kapatması bunun son kanıtı. Üstüne üstlük yerli kontentajından oynadığı için yine stratejik bir oyuncu olan Aurelio da kırmızı kart cezalısı durumuna düştü.
Böyle durumlarda kontenjandan dolayı işler karışıyor ve Schuster'in seçme şansı pek kalmıyor.
Dolayısıyla kontenjan sorunu nedeniyle bazı oyuncuları zorunlu olarak tahtaya yazan Schuster, hiç istemediği halde bazı oyuncuları da kenarda oturtmak durumunda kalıyor. Örneğin Hilbert bu problemi en çok yaşayan oyuncu.
Yeni oluşum içinde inanılmaz iyi bir çizgi yakalayıp, sağ kanadı müthiş etkili kullanıyorken kontenjana kurban gitmesi hem dengeleri değiştirdi hem de Kartal'ın tek kanadını kırdı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile oynanan son maçta Aurelio'nun aptalca yaptığı faul ve gördüğü kırmızı kart ise şimdi başka arızalar çıkaracak.
O bölgede Ernst ve Fernandes'in oynaması halinde Guti, Almeida, Sivok ve Quaresma'dan biri kenarda oturmak zorunda kalacak.
Ya da Schuster defansta genç bir oyuncu oynatma riskini alıp Sivok'u kenara çekecek.
Kırk katır mı, kırk satır mı? Seç, beğen al!
Müthiş derin bir kadro, yıldız oyuncular derken stratejik bir oyuncunun sakatlanmasıyla şemsiyenin ters dönmesi ne garip değil mi? Hakkı Yalçın'ın ünlü sözü gibi, bir martı uçak düşürüyor bazen. Son Belediye maçında olan da bu değil mi? Beşiktaş ilk yarıda rakibini kendi ceza sahasına hapsetmiş, bindirdikçe bindiriyor ve yarım saatte on korner (Sanırım bu bir rekor) kullanmasına rağmen gol bulamıyor. Buna karşılık rakibinin bir tek pozisyonu yok ama attığı ilk kornerde golü buluyor. Bu şanssızlık değil de nedir?
Her neyse Fenerbahçe'nin Trabzonspor'u yenmesi şampiyonluk barajını biraz daha aşağı düşürdü. Beşiktaş için bu bile bir şanstır.
Yeter ki kullanmayı bilsin.

* * *
KOCAMAN UMUTLARIMIZ!
F.BAHÇE-Trabzon maçını televizyondan izledim ve benim gördüğüm kadarıyla maç sonunda "Kocaman umutlarımızın sahibisin" şeklinde bir pankart açıldı. Eğer o pankart maç öncesi açıldıysa sözüm yok ama benim gördüğüm gibi maç koptuktan sonra yani son dakikalarda açıldı ise buna Kocaman güven değil, Kocaman güvensizlik denir? Maç kaybedilse pankart falan yok, kazanınca birden bire umutlarımızın sahibi belli oldu. Güldürmeyin adamı!

* * *
AZİZ YILDIRIM İSTİFA
BULDUKLARI her fırsatta birilerini Fenerbahçe düşmanı masalıyla taraftarın önüne atanlar şimdi kendileri hedef tahtasında. Taraftar baktı Aykut Kocaman aslında Aziz başkan için bir kalkan görevi görüyor, Kocaman'ı by pass edip direkt başkanı hedef aldılar.
Son dönemdeki "Aziz Yıldırım kalsın mı gitsin mi?" tartışmalarına katılan bir grup Fenerbahçe taraftarı, Yıldırım'ı istifaya davet için bir internet sitesi kurdu. "azizyildirimistifa. com" adresli internet sitesinde "Yüzlerce kongre üyesinin değil, milyonlarca taraftarın sesine kulak verin" sloganının yer alması dikkat çekiyor. Başkanın işi zor bundan sonra..

* * *
GÜNEY AVRUPA'NIN SON STADI
ÇOK şükür inönü ile ilgili izinler alındı. Şimdi Demirören'e düşen, dünyanın en güzel yerine, saraylar bölgesine, saray havasında bir stat yapmaktır. Beşiktaş buraya öyle bir stat yapmalı ki, insanlar Güney Avrupa'nın son stadını görmek için İstanbul'a gelmeli. Beşiktaş'a da, o bölgeye de böylesi yakışır. Dünya yıldızlarını kadronuza katıyorsanız, dünyanın konuşacağı bir stat da yapabilirsiniz. Yapmalısınız da.

* * *
BELA ARAMA SCHUSTER!
BEŞİKTAŞ, Bucaspor ve Trabzonspor maçlarına beş yabancıyla başladı. Bu tehlikeli bir durum. İnsan beyni sahada bir eksik yabancı olduğu düşüncesini kanıksayıp yanlışa sürüklenebilir.
Nitekim Trabzon maçının son dakikalarında Ersan'ın yerine Ernst'i oyuna almaya çalışan Schuster, sanırım bu yanılgıya düştü. Son anda hata fark edildi. Oysa direkt altı yabancı sahada olursa yabancının yerine yabancı alabileceğin düşüncesi kafalara kazınır ve kolay kolay hata yapılmaz.
Sistem zaten yeterince karışık, bir de beş yabancıyla oynayıp bela aramamaklazım.

* * *
HAKEM KALMADI
AZİZ başkan seyirciden etkilenmeyen Cüneyt Çakır'ı Saracoğlu'nda istemiyor... FIFA kokartlı diğer isimler de vetolu. Elde kaldı Kamil Abitoğlu ve Bünyamin Gezer. Aziz başkan, Abitoğlu'nu da sevmez. Öyleyse gönder eyyamcı Gezer'i. Sonuç ortada, 12 sarı, iki kırmızı. Aferin MHK'ya...

* * *
ÇAKIR GELSİN Mİ?
F.BAHÇE'nin kalan derbileri deplasmanda.
Bu iyi. Artık MHK'nın 2 seçeneği var. Çünkü F.Bahçe sahasında veto ettiği Cüneyt Çakır'ı deplasmanlarda özellikle istiyor. İlk seçenek bu. 2. seçenek ise her zamanki gibi Bünyamin Gezer. İster misiniz, Sami Yen'e ve İnönü'ye de Gezer gelsin! Ne gülerim ama!

* * *
LAY LAY LOM YAKIŞMIYOR
ÇARŞI lay lay lom yapınca uyutuyor.
Dünya yıldızları sahada ve inanılmaz bir güzel beste var dudaklarda.
Gücüne güç katmaya geldik, formanda ter olmaya geldik.
Bu nakarat yeter. Dahasına ve başkasına gerek bile yok. Heyecanı azaltan, dinamizmi ortadan kaldıran tezahüratlar ne hakemi etkiler, ne de sahadaki futbolcuyu.
Yıllarca sıradan futbolculara dünya yıldızı muamelesi yaptınız şimdi gerçek yıldızlar önünüzde oynuyor ve siz lay lay lom yapıyorsunuz?
Oldu mu şimdi?
Çarşı dinamik, bir an bile heyecanı azaltmayan bir şekilde maça asılmalı, lay lay lom yaparak değil.

* * *
HOŞ GELDİN DENİZ BEBEK
MiLLİYET'in acar muhabiri Serdar Sarıdağ kardeşim bir erkek çocuk babası oldu. Kadıköy Medipol'de önceki gün gerçekleşen doğumda bebeğe Deniz adı verilmiş. Serdar ve Aslı kardeşlerimi kutluyor ve "Hoşgeldin Deniz bebek" diyorum. Allah analı, babalı büyütsün.

* * *
GÜNÜN SÖZÜ
Üzülmek, yarının sıkıntısından bir şey eksiltmez, sadece bugünün gücünü tüketir.
Archibald Joseph Cronin

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor