Zaha’da kazanmak

Maçlar sahada kazanılıyor ama futbol dediğimiz şey sahadaki mücadeleden ibaret değil. Avrupa'da başarıyı samimiyetle isteyen ve ilk sıraya koyan sarı kırmızılılar ezeli rakibi Fenerbahçe'ye çok büyük bir çalım attı. Wilfred Zaha'yı anlatmaya gerek yok...

Yıldız futbolcu tüm dünya tarafından tanınıyor ancak bütünleştiği Crystal Palace'ta hayli mutsuz. Çünkü hedefsiz ve motivasyonsuz. Galatasaray'ın geçen sezonki stratejisi sadece bir şampiyonluğu değil daha da fazlasını kazandırdı.

Zaha, Zaniolo ve İcardi'nin motivasyonundan etkilenerek Şampiyonlar Ligi ihtimalini tercih etti.

Arap liglerinden birine gidip onlarca milyon euro daha fazla kazanmak ya da Premier Lig, Seri A'da amaçsız takımlarda oynamak, büyük kulüplerde yedek kalmak artık Galatasaray'da oynamak kasar cazip değil.

Her ne kadar takımlarımızın aynı isimler etrafında pervane olmalarından hoşnut olmasam da Zaha transferine bu pencereden bakmak haksızlık olur. Erden Timur, Dursun Özbek çok havalı bir transfer gerçekleştirdi.

Bunu orta sahada Oliveira'ya göre daha dinamik, Mertens'e göre daha ''10 numara'' iki isme duyulan ihtiyaç devam ediyor. Mevcut kadro lig ve kupa için yeterli olacaktır ama Şampiyonlar Ligi, UEFA Ligi standartlarında daha iddialı bir orta saha kurgusu şart.

Galatasaray, büyük ve emin adımlarla yeni sezona ilerliyor. Bir de şu İcardi İstanbul'a gelip ailesiyle birlikte market alışverişini yapıp evine yerleşirse taraftarın kalbi, yıl sonu müsameresine çıkacak ilkokul öğrencisi gibi pırpır etmeye başlayacak.

Türk futbol tarihinde transfer çalımları çok özel bir yere sahip. Wilfried Zaha transferi, ezeli rakibe atılmış bir transfer çalımından çok daha fazlası bence... Hayırlı olsun.

Aksiyon filmi temposunda bir sezona hazır olun.