Gölgesi üzerinde

Okan Buruk ismi Galatasaray için en doğru seçim oldu. Bunu Süper Ligde şampiyonluk yaşayan son hocalara bakarak dahi ispatlamak mümkün...
Misal; Abdullah Avcı... Avcı'nın yıllarca hasretini çektiği lig şampiyonluğuna onun takımıyla ondan önce ulaştı.
Bir önceki şampiyon hoca Sergen Yalçın'a gelelim...
Sergen Hoca yıllarca formasını giydiği Beşiktaş'a teknik adam olarak döndüğünde ne bir kupa ne de lig şampiyonluğu vardı. Sergen Yalçın'lı BJK şampiyonluğunun öncesinde ipi üst üste iki kez göğüsleyen isimse Fatih Terim'di. Terim'in Galatasaray'la elde ettiği tarihi başarılarda Okan Buruk, en anahtar rollerden birini üstlenmişti.
Terim bir gün bayrağı (isteyerek ya da istemeyerek) devredecekse adayların en başına yazılır Okan Hoca'nın ismi. Yalçın ve Terim öncesi ligi şampiyon tamamlayan Şenol Güneş ile Dünya Kupası üçüncülüğü yaşayan kadroda da yine Okan Buruk vardı. Yani; bir kupa, bir lig şampiyonluğu yaşamış Teknik direktör Okan Buruk, futbolculuğunda da tam bir winner (kazanan) idi. Okan Buruk'un kan, ter ve gözyaşıyla dolu futbolculuk kariyerinde, ayakta kalması bile büyük başarıyken, kupalarla ve bir de İtalya macerasıyla dolu bir kariyere imza atması çok anlamlı.
Galatasaray'ın ezeli rakiplerinin bir kupa, bir şampiyonluğu olan camialarından çıkmış biri olsa ona futbol takımını emanet etmeleri bu kadar uzun sürer miydi acaba?
Düşünsenize araya Torrent falan girdi her nedense.
Geç oldu ama doğrusu oldu.
Fatih Terim için yola birlikte çıktığı Elmas'ın hemen ardından Florya'ya dönmesi çok riskliydi. İmparatorun gölgesi bundan böyle elbette ki eski öğrencisinin üzerinde olacak.
Bakalım o devasa gölge serinlik mi yoksa kavurucu bir sıcaklık mı bahşedecek? Okan Hoca şapkadan tavşan çıkartmak zorunda...