Tarihi maç

Kardeş Azerbaycan'da Galatasaray (tam da beklediğimiz gibi) muhteşem ağırlandı. Sadece spor sahasında rakip olan iki ülkenin insanları "tek millet iki devlet" sloganıyla her daim birbirilerine yürekten bağlıdır.
"Avrupa Fatihi" Galatasaray dün akşam Asya kıtasında oynanan maçta adeta evindeki kadar rahattı.
Maç seyircisizdi ama öncesinde ve sonrasında yaşananlarla, tribündeki pankartlarla bir Avrupa Ligi maçından çok gerçek bir dostluk maçına tanıklık ettik.
Temsilcimiz son dönemde Avrupa'da deplasmanda en son 2012-13'te Schalke 04'ü yenmişti.
Sarı-kırmızılılar, sonrasındaki 20 dış saha karşılaşmasını kazanamamıştı.
Üstelik bu 20 maçta tamı tamına 49 gol yemişti Galatasaray.
Avrupa'daki en başarılı takımımız, deplasmanda yaptığı son 8 maçta yani tam 4.5 yıldır gol dahi atamamıştı.
Dün akşam bu berbat istatistikler son buldu ve bu özelliğiyle de futbol açısından izleyenleri tatmin etmeyen maç tarihe geçti.
* * *
Neftçi ile oynanan karşılaşmanın sadece Galatasaray'ın değil, ülkemiz futbolunun da Türk dünyası için nasıl bir anlam taşıdığını idrak etmemize yardımcı olacağını umuyorum.
Şimdi sırada Hajduk Split var.
Terim'in öğrencilerinin bu hafta ligdeki rakibiyse son şampiyon Başakşehir olacak.
Elbette ki sezonun ilk günlerinde kazanmak, iki kulvara da kazanarak başlamak güzel. Fakat bu iki galibiyet de Galatasaraylıları yanıltmamalı.
İyimser açıdan bakıldığındaysa basit goller yemesine rağmen sarı kırmızılıların yediğinden fazlasını atacak bir forvet zenginliği olduğunu gördük.
Diagne, uzun bir sessizlikten sonra, yeni sezona sadece bir alternatif isim olarak değil.
Bazı maçlarda bilinçli olarak ilk 11'de tercih edilebilecek bir golcü olduğunu haykırarak başladı adeta.