Kaldı 5 maç!
Galatasaray iç sahada... Rakip Bodrum FK... Son 4 deplasmanda üç galibiyet ve bir beraberlik alan takımın, başarılı performansının en önemli nedeni; topu rakibe bırakıp iki hücum oyuncusuyla, derine yaptıkları koşular... Hem kenarları hem de merkezi kapatıp, 6-2-2 gibi konumlanıyor ve hızlı geçiş yaparak rakibi tuzağa çekiyorlardı. Bunu Galatasaray karşısında da denemek istediler, bu düşünce ile sahaya çıktılar. Tabii ki sarıkırmızılıların vereceği tepki maçın gidişatını ve skorunu belirleyecekti. İlk yarı toplu ve topsuz baskı yapıp oyunu kontrol eden Galatasaray, hareketli oyunda bulamadığı golü böyle kapanan takımlara en büyük silah olan duran toptan buldu.
Bu golle öne geçerek rakibin oyun düzenin bozdu. Rakibini daha fazla risk almaya yönlendirdi. Maçın daha rahat geçmesi için de ikinci golü bulmaları yeterli olacaktı. Nitekim çok net; Torreira ve Osimhen'le iki gol kaçırarak belki de maçın fişini çok erkenden çekme fırsatını değerlendiremedi Galatasaray... İkinci yarının ilk yarıdan hiç farkı yoktu. Oyunu domine eden, tüm ikinci topları kazanan, karşı presi iyi yapan, sarı-kırmızılar geriye koşmayıp, rakip alanda üst bölgede atak devamlılığını sağladılar... Maçın bitmesi için de tek yapılacak iş; ikinci golü bulmaktı. Ama bir şeyi hesaplayamadılar Top istemiyooo... Canı vardır topun... Kaleci Sousa nerdeyse hayatının maçını oynadı. Ancak geç de olsa hak ettiği ikinci golü bulup baştan sona üstün oynadığı maçı kazandı. Galatasaray'da geri sayım başladı. Bir maçlık kredisi olduğunu düşünürsek, geriye şampiyon olmak için kalan 5 maçı kazanması yeterli olacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.