05 Mayıs 2021 | Çarşamba

Sona doğru!

Fenerbahçe hala gerçek bir takım olamadı. Erzurum karşısında maçın ilk çeyreğinde "yıldız tufanı koptu" dedim. Böyle bir presin 90 dakika sürme ihtimalini "gol rekoru kırılır" diye yorumladım. Ama sonrası zorlama mesai haline dönüştü. Ve klasik Fenerbahçe gerçeği sahneye çıktı. İstediklerinde çok olanların istemediklerinde yok olmaları ilk değil. Takım sezon başından beri maça başlarken gösterdiği cesaretin direncini kendi içindeki yanlışlarla kırıyor Fenerbahçe takımı iyi yönetilseydi bugün şampiyonluk katlamaları yapılıyordu zaten. O yüzden bu saatten sonra nasıl oynadığının ya da oynamadığının sorgusunu yapmak önemli değil. Çünkü bazı yanlışların alışkanlığa dönüştüğü kaçınılmaz gerçek. Bunu en anlamlı şekilde oyuncu değişikliklerinde de görebiliyoruz, saha içindeki psikolojik değişimde de.

Bu haftaki Galatasaray-Beşiktaş maçı ligin kaderini belirleyecek son buluşma belki. Elbette ligde her şey olabilir ama Fenerbahçe'nin kalan maçları diğer takımlara nazaran çok daha zorlu. Yine de 15 dakikalık oyunu bundan sonraki maçlarda "puan kaybetme ihtimalini" ortadan kaldırmaya yönelik bir "reenkarnasyon" farz edip, Fenerbahçe'nin şampiyonluk mücadelesinde her şeyin bitmediğini göstermesine saygılarımızı sunuyoruz.

Beşiktaş, Hatayspor karşısında sezonun en etkili futbolunu oynadı. Kendi halindeki adamların bile olağanüstü mücadele biçimine bakınca "inanmaktan daha güçlü bir gerçek yoktur" diyebiliriz. Çok önemli iki santrforu sakatlandığı halde bir takımın yaraları dikiş tutuyorsa "o takımı tutmayın gitsin" de diyebiliriz. Ama şampiyonluk kutlamalarının özne yapıldığı bir haftanın ardından söylenecek en anlamlı söz; "daha üç maç var!" Oynanmamış maçları kazanmış saymak kadar büyük bir yanlış yoktur. Hele böyle tehlikeli bir ülkede!

Galatasaray yattığı yerde kükremekle "Aslan olmak" arasındaki farkı gecikmeli de olsa gösterirken, "ihtiyaç halinde" oynattığı gençler de yabancılardan ne kadar değerli olduklarını gösteriyor. Şampiyonluk yarışında Galatasaray hafife alınmayacak bir fikstür avantajına sahipken, bu haftaki Beşiktaş maçının karşılığı ya heyecan sürecek ya nokta koyulacak. Yeter ki böyle kritik bir maçta rekabetin koşullarına gölge düşmesin.

Kim ne derse desin bu ülkenin futbolunda en önemli sorun hakemler. Ha üst lig ha alt lig her sezon sonu aynı hakem manzaralarını izliyoruz. Bedeni de ruhu da satın alınmış pozisyondaki adamları görüyoruz sahanın ortasında Biliyoruz ki düdük çalarak hakemlik öğretilmez, düdüğü parayı veren de çalıyor "parayı alan da!" Takımların hakkı futbolcuların emekleri çatır çatır yeniyor! Zenginin hukuku hukukun zenginliğinin üzerinde tepinip dururken, bunun adına futbol deniyor öyle mi? Ne yazık ki öyle!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Etiketler :
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor