07 Şubat 2019 | Perşembe

Sahadan mesaj var!

Üst üste alınan iki galibiyet, üç maçta toplanan yedi puan ve sıralamadaki yükseliş ile birlikte, Ersun Yanal, oyuncular üstündeki yükleri hafifletti.
Baskıdan arınmak ve kalan maçları daha güvenli oynamak için bu sonuçlar, oyundan daha önemliydi.
Şimdi, takıma katılan ile birlikte yeni planlar yapacaklar. Takım içinde oluşan rekabetin, performansları da yukarı çekmesini bekleyeceğiz.
Malatya ve Göztepe maçlarının neler getirdiğine kısa kısa bakalım;
Üç kere öne geçtikleri Malatya maçı, Sadık'ın çizgiden çevirdiği top olmasa berabere bitecekti.
Kazanmak, "yaparız" duygusunu geri getirdi. Göztepe'de golü erken bulmak, tribünlerin desteğini de hemen arkalarına çekmelerini sağladı. Baskı yediklerinde bu kez daha az top kaybı yaptılar, üstelik aynı şekilde de karşılık verdiler.
Birbirlerine güvenmeyi başardılar.

***

İki maçın da ortak özelliği "akan oyunda" pozisyon vermemeleriydi.
Duran toplarda sallandılar ama bu hafta Skrtel ile oynayacaklar. Rakibi kaleye getirmemek, kafalarına "kazanamayız" duygusunu sokmak önemliydi. Tolgay orta sahayı dikine geçen oyuncu. Moses ve Zajc topu önlerine isteyen, ayaklarına aldıklarında da bir an önce kaleyi düşünen karakterdeler. Yani; kaos oyununu tercih eden Ersun Yanal için ideal üçlü bir araya geldi.
Tempoyu zorlayan oyuncular, sahadaki görüntüyü de seyredilir, keyif veren hale getirir. Bu da ilgiyi arttırır ve peşinden tehdit eden takım fikrini getirir. Yani; rakipler kaybetmemeyi ön planda tutmaya başlar ki, bu da bir avantajdır.

KARAR FENER'DE
İlk 17 maçtaki kötü görüntü, alınan yenilgilerden sonra kendi ritmini bulan bir ligde, iddiasız bir takımın rolü ne olur?
Üç maç sonra eski takımın da, sistemin de, oyun düşüncesinin de olmadığını net görüyoruz.
Transferlerle de güçlenen bir kadro var üstelik. Fenerbahçe'nin hedefinde şampiyonluk yok ama, yeniden taraftarıyla bütünleşmek var. Bu da her maça iddialı çıkması demek ki; zirvedekilerle de oynayacak, diptekilerle de.
Artık "çantada keklik" olmadıklarına göre alacakları puanlarla kimin şampiyon olacağı, kimin ligde kalacağı Fenerbahçe'nin performansına bağlı olacak.

SLİMANİ-BENZİA
2. Başkan Semih Özsoy Silimani'yi son anda Betis'e vermekten vazgeçtiklerini söyledi. Herkes böyle bir gidişi, yeni santrfor için bekliyordu halbuki. Ancak dengeler öyle değil. UEFA listesine en fazla üç isim eklenebiliyor, beş transfer yapmışsınız ve Cocu-Comolli ikilisi Soldado'yu sezon başı yazmamış.
Moses, Tolgay ve Sadık eklendi.
Silimani gitse, bu isimlerden biri olmayacaktı. Ekici, Zajc ve Serdar Aziz gibi.
Benzia'nın lig listesine yazılmaması da benzer bir hesap-kitap. 28 oyuncu sınırı var. 14 yabancı, 4 alt yapıdan, 10'da yerli kadrodan. Ersun Yanal yabancı sayısından feragat etti. Çünkü maç listesine en fazla 12 yabancı yazabiliyor. Bu da sakatlık– ceza olmazsa 2 mutsuz kişi demek.
Türk oyuncularına daha çok güvendiğini ortaya koyup, kimsenin "neden?" diye sorma gereği duymadığı bir seçim yaptı. Şimdi sıra bu karar ile risk alan teknik heyete, 11 yerlinin hakkını teslim etmesinde.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor