31 Ekim 2017 | Salı

Bir martı uçak düşürür

FENERBAHÇE maça çok coşkusuz başladı. Bu isteksiz futbol, Ülker Stadı'ndaki az sayıdaki taraftarın bile uykusunu getirdi ilk yarıda. Öyle ki dakikalar 26'yı gösterdiği sırada sarı-lacivertlilerin rakip kaleye attığı isabetli şutu yoktu, ortası yoktu, korneri bile yoktu.
Kayserispor daha iştahlı oynuyor, isabetli pas yüzdesi ile Fenerbahçe'nin üçüncü bölgeye gitmesine izin vermiyordu.
Valbuena, rakip kovalayıp, geriye gelmiyor; Hasan Ali sol kanatta çok zor durumlara düşüyordu. Sağ kanadı ise sormayın gitsin. İsla ve Dirar çok uyumsuz ve sürekli pas hataları yapıyordu.
Fenerbahçe'deki bu zaafları iyi gözlemleyen Marius Sumudica, Kayserispor'a açık bir futbol oynatıyordu. Yani Kayserispor oynuyor, Fenerbahçe seyrediyordu adeta. İşte böyle anlardan birinde Roman Neustadter, savunmadan çıkarken öyle bir hata yapıyordu ki; topu adeta Umut Bulut'a bir asist olarak gönderiyordu. Umut Bulut da çok sert bir vuruşla Kadıköy'de buz gibi bir havanın esmesine neden oluyordu.
Ardından futbol talihi bir anda Fenerbahçe'nin yüzüne gülüyordu.
Bir orta alan mücadelesinde Ozan Tufan, Deniz'in ayağına basıp topu alıyor.
Hakem Halil Umut Meler, bu pozisyonu görmüyor. Sonrasında Valbuena ceza sahasına şık bir orta kesiyor ve Ozan Tufan skoru eşitliyordu.
Futbol hatalar oyunu. İlk 45'te Neustadter ve Halil Umut Meler iki hata yaptı. İki yanlış, karşılıklı birer gol getirdi. İşte ilk yarının hikayesi böyle yazıldı.
İlk yarıda yaptığı hata ile takımının geriye düşmesine neden olan Neustadter, bir duran top organizasyonunda Fenerbahçe'yi 2-1 öne geçiren golü atarak kendisini affettirdi.

Korkaklar asla zafer kazanamaz!
İlk yarıya adeta uykuda başlayan Fenerbahçe, ikinci yarıda tahrip gücü yüksek bir takıma dönüştü. Yani Fenerbahçe gibi oynamaya başladı. Bu etkili futbol, tribünleri de ateşledi.
İlk yarıda bir serbest vuruşu direkte patlayan Valbuena, ikinci yarıda herkesin ceza sahasına orta beklediği bir pozisyonda üstün futbol zekasını kullanarak, kaleci Lung'un pozisyon hatasını görüp topu kaleye gönderdi; direkten dönen topu De Souza ağlarla kucaklaştırdı.
Tam Fenerbahçe farka gidecek derken, Kayserispor'un ceza sahasına kestiği bir ortada, Neto topu göğsüyle kendi kalesine gönderdi. Sonrasında Kameni'nin mucizevi bir kurtarışını izledik.
İkinci yarıda üç gol, üçü de duran toptan geldi.
Bu sezon teknik adamlarımız, duran toplardan besleniyor adeta. Çünkü birçok hocanın kafasında oynamaktan çok, rakibin oyununu bozmak var. Hal böyle olunca da yaratıcılıktan uzaklaşıyor ligimiz.
Korkak futbolun hüküm sürdüğü bir futbol çıkmazında yerimizde sayıyoruz.
Seyir zevki olmayan, keçiboynuzu tadında maçlar izliyoruz.
Aykut Kocaman'ın değişikliklerine bakın: Ozan Tufan'ın yerine Mehmet Topal, Valbuena'nın yerine Alper girdi. Peki neden? İlk değişiklik skoru korumak için! Ya Valbuena çıkar mı?
Ele avuca sığmayan, rakip için tehdit unsuru oluşturan, takımın en büyük silahını kenara alıyorsun! Bu korkaklık değil de nedir Aykut hoca? 3-2 öndesin...
4 için; 5 için rakip kaleye gitsene!
Sen Fenerbahçe'sin!
Korkarsan böyle son saniyede hayal kırıklığına uğrarsın.
Aykut Kocaman, dün adeta bağıra bağıra 'geliyorum' diyen felakete seyirci kaldı. Üç puan avucunun içindeydi Aykut hocanın. O, 1 puan yeter bana dedi adeta... Olan 25 milyon Fenerbahçeli'ye oldu!
Bir martı uçak düşürür! Futbolda

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor