Derin darbe

Aşağıdaki yazıyı cumartesi günü yazmıştım. Cumartesileri benim yazı günüm. Ancak, sayfalardaki yer darlığı yüzünden pazar günü okumanız gereken yazıyı okuyamadınız. Yazıda dile getirilen tüm endişeler bugün teker teker gerçekleşiyor. "Bugünkü maç, her zamanki sadece derbi penceresinden bakılamayacak kadar önemli bir karşılaşma. Bu maçın en önemli farkı, şampiyonlukları etkileyen pek çok tarihi derbi gibi çok kritik bir hal alması. Ali Sami Yen'de, bu kadar kötü bir Fenerbahçe'yi yakalamışken, üstelik alınacak bir galibiyetin çok şey ifade edeceği ortadayken aksi bir sonucu düşünemiyorum bile. O yüzden bu maç sadece bu sezonun değil, önümüzdeki sezonun da şekilleneceği bir maç olacak. Gelin bir papatya falı açalım "Galatasaray kazanırsa ne olur, kazanmazsa ne olur?" diye. Kazanırsa şampiyonluğun bir numaralı adayı olur. Fenerbahçe'ye hatırı sayılır bir fark oluşturmanın dışında, Mecidiyeköy'de Bursa'yı ağırlamanın avantajı şansını artırır.

Üstünel eleştiri altında
Kaybederse ciddi bir psikolojik travma geçirir, matematik olarak devam eden şansını tekrar üretme ve toparlama şansı çok zorlaşır, havlu atma noktasına gelir. Kazanırsa yönetim tüm sihirli yatırımların karşılığını almış ve güvenoyu tazelemiş olur. Kaybederse Adnan Polat ve arkadaşları çok sıkıntılı bir sürece girerler, onca para ve sansasyonel isme rağmen avuçtan uçan kuşu anlatamaz, bunun arızasını gideremezler. Kazanırsa futbolcuların neredeyse tamamı devam eder. Kazanamazsa hele de Bursa şampiyon olursa yüksek bütçeli transfer politikası ciddi sorgulanır, pek çok oyuncu seneye takımda kalamama riski yaşar." Bugün Elano, Jo, Rijkaard istenmiyor. Haldun Üstünel büyük eleştiri altında, mazbata almaya gitmeme krizi yaşıyor. Bu darbe gerçekten derin oldu. Haksız mıyım?