İstenmeyen adam

İlkler önemlidir... Geçen yıl herkesin takdirini toplamış Antalyaspor ile Antalya sıcağında yepyeni bir takımla çıktı sahaya Galatasaray... Bir tarafta Nuri Şahin, diğer tarafta Okan Buruk'un varlığı güzel bir maç vaat ediyordu. Çok alışılmadık bir durum olarak resmi bahis oranlarına göre az da olsa Antalyaspor favoriydi. Galatasaray öyle kötü bir sezonu geride bırakmıştı ki; normal karşılamak lazım. İlk yarının son saniyelerinde kazandığı penaltıyı gole çevirebilse belki de ev sahibi için kolay bir galibiyet gelebilirdi. İşler çok iyi gitmese de Galatasaray geçen sezonki kötü ve sıkıcı futbolundan sıyrılmaya başladığının sinyallerini veriyordu. Gözler artık yedek kulübelerindeydi. Dakikalar 75'i gösterdiğinde Nuri Şahin dört oyuncu değiştirmişken Okan Buruk ise yalnızca Berkan'ı alıp Midstjö'yü sahaya sürmüştü. Yaklaşık beş dakika sonra Taylan ve Emre Kılınç oyuna girdi, Akbaba ile Oliveira kenara çekildi. Artık Okan Buruk'un beraberliğe razı olduğuna iyice emin olmuştum. Ancak; 89'uncu dakikada maçın en iyilerinden Yunus'un yerine oyuna giren Gomis, yeni transfer Midstjö'nün pasında net bir vuruşla mucizevi bir üç puanı takımının hanesine yazdırdı. Evet; o istenmeyen adam gecenin kahramanı oldu, kendi gibi bir deneyim abidesi Muslera ile birlikte. Eee, ne demişler; atanla tutanın iyi olacak. Mertens ve Torreira'nın katılımıyla Galatasaray gerçek ve özlenen gücüne daha çok yaklaşacak. Tahminimce Berkan'lı bir ilk on bir uzun bir süre göremeyeceğiz. Antalyaspor için de "talihsiz bir yenilgi" deyip devam etmekten başka çare yok. Keza; gerçekten çok iyi takımlar. Bu sene zirveden çok uzaklaşacaklarını sanmıyorum.