Ozan Zeybek

Ozan Zeybek

08 Aralık 2020 | Salı

Şimdilik böyle...

Başakşehir maçında 'galiba', Fenerbahçe galibiyetinin ardından 'tamam' diye aklımdan geçirmiştim. Kasımpaşa karşısında sergilenen oyunu izlediğimde ise tek kelime ile 'müthiş' dedim... Açıkçası kusursuz oynayan Beşiktaş'tan büyük zevk aldım.
Bazılarının; 'Maşallah dediği bebek, kırk gün yaşamaz' ya, ben o cinsten değilim. Benim nazarım değmez...
Rahat olun!
Günlerdir eleştiriyorduk ama şimdi övme vakti diye altını çizerek yazıyorum. Sergen Yalçın'ı tebrik ediyorum. Çalıştırdığı ve istediği her şeyi sahada yaptırdı. Hiç bir futbolcuda ve hiç bir mevkide aksama olmadı.
Soru işaretleri ile geri dönen Aboubakar şu an için ligin en iyi forveti konumunda. Josef'in yokluğunda tekleyebilirler diye düşünmüştüm ama taviz vermeyen bir orta saha izledik. Rosier ve Ghezzal müthiş iş çıkardılar. Rıdvan ile gurur duydum. Yeteneğini ve çabasını birleştirince, ortaya da olağan üstü bir tablo çıkardı. Transfer yaklaşıyor.
Az hasarla ocağa kadar gidip, önce stoper sonrasında ise gidişatın belirleyeceği yeni oyuncular mutlaka alınacaktır.

***
Diğer bir formda takım da G.Saray.
Oyun iştahı, direnci ve temposu yerinde... Son doksan dakikayı kusursuza yakın oynadılar. Ah-vah çekmeye gerek yok fakat Kayserispor'a kaptırılan o iki puan da şu an cepte olsaydı, gerisini siz düşünün. Fatih hoca tam formunda.
Takımın da iyi çalıştığı direkt göze çarpıyor.
Yalnız şu konuya mutlaka değinmek istiyorum. Eğer devre arası biri kalkar da para verirse, üçe-beşe bakmadan Falcao'yu göndermek lazım. Soru işaretleriyle boğuşmanın hiç bir anlamı yok.
Piyasada bahsi geçen; Alanya'dan Salih Uçan'ın ve eski oyuncusu Garry Rodrigues'in transfer olup, geleceğini hiç sanmıyorum. G.Saray'ın böyle bir gündemi yok. Onyekuru'nun ise kadroya katılma ihtimali yüksek. Bu konuda size bir de dedikodu vereyim isterseniz... Onyekuru sarı-lacivertli olursa da hiç şaşırmayın...
Alt sıralardan kurtulmaya çalışan Denizlispor deplasmanında bazı çaresizlikler yaşayan F.Bahçe'de kronikleşmiş sıkıntılar var. Sadece F.Bahçe değil; G.Saray da, Beşiktaş da on kişi kaldılar yakın zamanda...
Kaldılar ama oyundan hiç kopmadılar.
Hatta tempolarını bile arttırdılar.
F.Bahçe maça iyi başlamış gibi görünse de, oyunun büyük kısmında ama özelikle ikinci yarıda daha baskılı bir Denizlispor izledik.

***
Haftalardır bağıra bağıra söylediğim bir şey vardı. "Gustavo'suz nasıl oynayacaklar ?" diyordum. Oynadılar ve gördük... Orta alandaki kopukluklar riski çoğalttı. Savunmadan hücuma geçişi sağlayan, bunun yanında; rakip atağa geçtiğinde ilk karşılayan olan Gustavo'nun yokluğu gözlerden kaçmadı. Turist Sosa takımın oyununu olumsuz etkiledi. Bilhassa F.Bahçe hücuma çıkarken, vites küçültmesine sebep oldu. İlk yarı Ferdi, maçın tamamında da Altay takdir edilecek derecede oynadılar.
Diğerleri vasatı geçemedi.
Aksayan veya yerine oturmayan bir şeylerin olduğu net belli. Oyuncu değişiklerinin geç gelmesi de, F.Bahçe'nin sanki takati kalmamış gibi bir izlenim yarattı... Sonuç olarak rakipten çok baskı yedi. Kazandı diye bunları konuşmamazlık yapamam.
'Geniş kadro, geniş kadro' diye aylardır övüyoruz ama şimdi işin dezavantaja döndüğü anlar oluyor.
Malzeme çok olunca bu kez kurgulamada sorunlar çıkıyor. Asıl sıkıntı; F.Bahçe'nin oyun aklında.
Masanın diğer tarafında Fatih Terim ve Sergen Yalçın var iken, F.Bahçe'nin hocasının da üst düzey bir taktisyen olması lazım. F.Bahçe takımı maçı kazandı ama F.Bahçe hocası üç puandan fazlasını aldı. Ama şimdilik..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor