01 Aralık 2018 | Cumartesi

Zarafet

Futbolumuzun içinde adamlığın ve zarafetin kitabını yazanlar da var. Sistem onlara hakkını vermese de onlar doğru bildiklerinden ve adamlıktan zerre kadar sapmaz. Başakşehir'in kısacık tarihinde tarihe geçen Abdullah Avcı'dan söz ediyorum. Teknik direktörlerin maçlardan sonra futbolu konuşabileceğini gösteren ender adamlardan birinden. Yıllardır adamlığın asaletini sergilerken bol kepçe apolet dağıtılan bir ülkede insanlığın rütbesinin onur olduğunu gösteriyor. Onun işi vurup kırmak değil, yendiği rakibini bile elinden tutup ayağa kaldırmak. Meselesi de nasıl gelirse gelsin şampiyonluk değil! Öznesi insanlık. Haksızlık duvarına yaslanmakla, tertemiz bir aşkın yağmurunda ıslanmak arasındaki farka mahsubendir, Abdulah Avcı gibilerine gösterdiğimiz özen.

Başakşehir bir ilçe takımından büyük kulüp şartlarına uygun hale getirildi. Tek kuruş borçları yok ve her şey planlı programlı. Ligdeki liderlik ve oynadıkları futbol da bunun kanıtı. Bu yükseliş; adına büyük denen takımları rahatsız ediyorsa Başakşehir'e 3 sezondur hak ettiklerini vermeyen sistem bu sezon verir mi? Vermez! Çünkü biz bu filmleri geçen sezonlarda izledik! O yüzdendir ki daha önce Başakşehir'in şampiyonluğu ticari sistemin şartlarına uygun bulunmadıysa bu sezon aynı filmi izlemeyeceğimizin garantisi yok. Not: "Bu ülkede ağlama denizlerini gözyaşı kanallarıyla besleyenler ligin ikinci yarısı için tuzaklarını kurmuştur!" cümlesinde tek harflik haksızlık yoktur! Uyarı vardır!

Ortalığı savaş alanına çevirmek isteyen kulüp başkanlarına inat Başakşehir Kulübü'nün başkanı var; Göksel Gümüşdağ. Bu sezon Malatyaspor ve Fenerbahçe maçlarında Başakşehir'in 4 puanı açıkça gasp edildi. Bir kere olsun hakemler hakkında çirkinleştiğini, bırakın çalınan puanları çalınan şampiyonluklar için bile tek söz ettiğini duydunuz mu? Başkanlık zarafet ister sportmenlik ister her şeyden önemlisi kurulan cümlelerde incelik ister! O yüzden bir konuya özellikle değinmek istiyorum. Kulüpler Birliği'nin iki gün önceki bildirisinden yoksun bırakılan Mustafa Cengiz, "biz de o bildirinin altına imzamızı atardık" diyor ya, ben de bir hatırlatma yapmak istedim. Siz imzanızı tarihe attınız başkan! "Biz bazı hayvanlarla hayvan olamayız" derken! O yüzden önce kurduğunuz cümlelerle hesaplaşın! Dev aynalarınızı kırıp da!

Ne çok şeyi kaybettiğimiz ortada. Sportmenliğin getirisi kalmadı çünkü. Fenerbahçe-Dinamo Zagrep maçının son dakikalarında rakip kaleci sakatlandı ve topu dışarıya doğru yuvarladı. Üç metreden topu dağlara taşlara yollayan Frey'in "zarafet cesedi" de topa koştu, yakalarsa gol yapacak. Düşündüm de Frey'i kim getirdi? Comolli. Comolli kim? Fenerbahçe'nin kasasını kurcalayan bir paragöz! O halde Frey'e gerçeği söyleyebiliriz. "Eskiden Fenerbahçe takımında senin gibi karakterli (!) adamlara forma giydirmezlerdi!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor