23 Kasım 2018 | Cuma

Yürek zenginliği

Yıllar sonra ilk kezFenerbahçe Başkanı Trabzon'a gidiyor.
Olması gerekenin gecikmesinden dolayı birilerini mi ayıplamalıyız?
Yoksa bu cesaretin ve barışın adımını atan Ali Koç'u mu alkışlamalıyız?
Trabzon hiçbir zaman korku platosu değilse.
O tribünler için Fenerbahçe Başkanı da hiçbir zaman rahatsız edici bir konuk değildir.
Geçmişte bu gerginliğin sırtından geçinen bütün yöneticileri elimizin tersiyle itip, doğruların yanlışları götüreceğine kuşkumuz olmadığını beyan ederiz.

***
Futbolun içinde şiddet oranı gittikçe yükselirken.
Ali Koç'un göreve geldiği günden bu yana gösterdiği zarafeti diğer başkanlarda göremiyorsak.
Diğerlerinin de aynaya bakmalarını öneriyoruz.
Özellikle hayvanları kalkan olarak kullanan o çirkin cümlenin sahibini!
***
Milli takıma bakıyorum da Lucescu'nun oturduğu koltukla bizi düşürdüğü uçurumda birçok şeyin harcandığını görüyorum.
Sözde gençlik devrimine soyunan birinin, Volkan Şen'den, Burak Yılmaz'dan, Hakan Balta'dan söz ettiğini duyunca "bu takımı kimlere emanet ettik" diyorum!
Gençlik tarımıyla Lucescu'nun berbat tasarımı arasında bu kadar çöp yığını birikmişken, "tazminatınızı almadan gitmeyi düşünmüyor musunuz?" diye sormadan da edemiyorum!
Milli takımda Şenol Güneş ve Abdullah Avcı'dan gayrısının parayı çok sevdiğini bildiğim için.
***
Ne acıdır ki futbol kendi ahlakını yarattı. İki gözü iki kurşun adamlarla asaleti kaybettik.
Medyanın beslenme biçimiyle zarafeti kaybettik.
O yüzden futbolumuzla adalet arasındaki ruhsal ilişki bitmiştir.
Ama biz yine inatla; "futbol alın teriyle var olandır" diyoruz, "çirkin gösteriyle değil!" O yüzden yeniden büyük turnuvalarda söz sahibi olmak istiyorsak meseleye temelden başlamalıyız.
Sportmenlikten adamlıktan.
Milli takıma seçilen futbolcuların hal ve gidişinin pekiyi olma zorunluluğu arandığı yıllardan.
Karanfilli cümlelerin kurulduğu paranın özne olmadığı zamanlardan!
***
Bundan 10 yıl kadar önce zengin bir işadamı eşine doğum gününde sormuştu.
"Benden ne istiyorsun?" O zarif kadın "okul yaptırmak istiyorum" demişti.
Akhisar'da 740 öğrenci kapasiteli kız meslek lisesi gurur anıtı gibi yükselirken dip notunu da düşmüştü.
"Benim tek taşım da bu olsun!" Hiç unutmadım; insanlığın yapı taşı olmayı başarabilen o kadının adı Gülin Güngör'dü.
Siz futbolun içinde trilyonlar kazanan bir erkekten bu zarafeti gördünüz mü hiç?
Hele milli forma altında bile prim ve tazminat derdine düşenlerden!
Göremezsiniz!
Bu ülkenin kadınları erkeklerden daha yüreklidir.
Genetik olarak!
***
İyi insanların ceplerini boşaltın yürek zenginliği çıkar.
Kötü insanların ceplerini boşaltın hak yemenin kitabı çıkar.
İnsanı sadece ölüm terbiye etmez, yaşarken bunu başarmak gerekir.
Ne var yani biraz duyarlı ve centilmen olmaktan ne çıkar!
***

Biliyorum ki boşuna yazıyorum bunları.
Bu ülkede can çıkar huy çıkmaz!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor