19 Haziran 2022 | Pazar

Büyük kulüpler satılır mı?

Önemli bir işadamı ve Beşiktaş Kongre üyesi olan Ethem Sancak'ın yaptığı, " Allah korusun, Beşiktaş eğer TMSF'ye düşerse ihaleye girip satın alacağım" açıklaması Siyah-Beyazlı camiada tepkiyle karşılandı.
Aslında Ethem Bey iyi bir Beşiktaşlı olarak kulübe sahip çıkacağını göstermek istese de eleştirilerin hedefi olmaktan kurtulamadı. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray gibi yüz küsur yıllık camiaların bir kişi tarafından satın alınması kolay kabul edilebilecek hadiseler değildir. Bu kulüpler halka mal olmuş, isimlerden ya da şirketlerden bağımsız tarihi çınarlardır. Sivil Toplum kuruluşu olarak büyük güçleri olduğunu kim inkâr edebilir?
Ethem Bey'in açıklamasına gelince... Buna disiplin suçu demek biraz hamaset olur.
İşi bu boyuta taşımak yerine, "Madem Beşiktaş'a bu kadar bağlısınız" diyerek bir sponsorluk istemek çok daha akılcı değil mi? Unutmadan, asıl konuşulması gereken şey o programda da gündeme geldi.
Bu kulüpler milyarlarca lira faiz ödeyerek nasıl ayakta kalacak?
Bu borç yükünü taşımaya can dayanmaz. Ülkede kaç tane Ali Koç var ki?

YENİ BAŞKAN İYİ BAŞLADI

ürkiye Futbol Federasyonunda Mehmet Büyükekşi dönemi başladı. Aslında sıkıntılı bir sürecin ardından polemiklerin gölgesinde ve az denebilecek oy ile seçildi yeni başkan. Ancak hem seçim sürecinde verdiği birlikberaberlik mesajları, hem bütün futbol camiasını sahiplenişi, hem de ivedi sorunlara en kısa yoldan çözüm getirme iradesiyle umut veren bir başlangıç yaptı.
Elbette önemli olan söylem değil, eylemdir.
Mehmet Başkan bu anlamda çok değerli bir icraatla işe koyuldu. Üzerinde çok tartışılan ve haklı eleştiriler alan bütün kurulların istifasını istedi.
Yetmedi. İkinci bir çağrı yaparak istifa kararı almayan kurulları bir kez daha uyardı. Bu yaklaşım beni umutlandırıyor.
Mehmet Büyükekşi Türk Futbolunun en kaotik dönemlerinden birinde koltuğa oturdu. İşi kolay değil.
Ancak başkan bu kararlılıkta devam ettiği müddetçe, bize de ona destek vermek düşüyor.
Şimdi zaman laf kalabalığı yapma değil, futbolumuz için taşın altına elimizi koyma zamanıdır.

KUNTZ VE ULUSLAR LİGİ

Milli Takım Uluslar Ligi'nde gol yemeden art arda dört galibiyet alarak yüzleri güldürdü. Elbette Litvanya, Lüksemburg ve Faroe Adaları gibi rakipler karşısında beklenmedik bir durum değildi bu. Ancak takımın kazanma alışkanlığı elde etmesi ve bu seriyi yakalarken gol yememesi kazanç hanemize yazar.
Genç ve yeni oyuncuların bir arada oynama, oyundan keyif alma ve özgüven kazanması adına her şey gayet olumlu. Yine de bu durum UEFA'nın, Haziran'ın yarısına kadar sarkan saçma sapan bir takvim yaptığı gerçeğini değiştirmiyor. Bu arada bir eleştiri de kendimize. Yani medyaya.
Neymiş efendim? Stefan Kuntz, Fatih Terim'in ardından 15 yıl sonra art arda 4 maç kazanan ilk teknik adam olmuş!
Haber doğru mu? Doğru. Ama adama, "Sen bu maçları kiminle oynadın?" diye sorarlar. Keşke elma ile armut'u aynı sepete koymasak. Keşke haber yaparken klişelere sarılmasak.
Keşke... Sevgili meslektaşlarım!

TRABZONSPOR BİLDİĞİNİZ GİBİ

Ne demişler? Erken kalkan yol alır.
Trabzonspor'un şampiyonluğunda doğru sezon planlaması, erken transferler ve birlikte daha uzun süre çalışarak hazırlanmanın büyük katkısı oldu. Aynı plan bu sene de devreye sokuldu.
Başkan Ağaoğlu 'da, Teknik Direktör Abdullah Avcı da aylar öncesinden transfer ve hazırlık dönemi planlarının hazır olduğunu söylemiş, hatta kamp sırasında hangi otellerde kalacaklarını bile aylar öncesinde belirlediklerini açıklamışlardı.
Art arda gelen transfer haberleri Trabzonspor'un çizgisini hiç bozmadan yola devam ettiğini gösteriyor.
Şüphesiz bu sene Süper Lig'de işler geçtiğimiz yıla göre daha zor olacak.
Üstelik bu sene zorlu Avrupa mücadelesi de var. Hata şansı olmadığını en iyi Abdullah Avcı biliyordur. Öyle ya... Hiçbir başarı tesadüfen elde edilmiyor.

DJORDJEVİC'İN TALİHSİZLİĞİ

Fenerbahçe Beko Djordjevic ile yollarını ayırdı. Sırp Koç'u, Euroleague'i iki yıldır domine eden Anadolu Efes'i net skorlarla geçerek şampiyon olmak da kurtaramadı.
Aslında bu durum final serisinden önce de belliydi.
"Bir ihtimal daha var" demiş midir? Bilemiyorum... Ama Djordjevic'in bu gerçeğe rağmen işine gösterdiği saygı ve bağlılık her türlü takdirin üzerinde. "Benden sonra tufan" demeyen herkes saygıyı hak ediyor.
Üstelik bu durum Djordjevic'in başına ilk kez de gelmiyor.
Sırp başantrenör geçen sezon Virtus Bologna ile Olimpia Milano'yu mağlup ederek İtalya şampiyonluğunu kazanmasına rağmen takımda kalamamıştı.
Şimdi Fenerbahçe'nin gündeminde 2014 yılından beri çalıştığı CSKA Moskova'dan ayrılan ünlü Yunan koç Dimitris Itoudis var. Muhtemelen önümüzdeki hafta resmi açıklama yapılır.
Itoudis elbette Euroleague başarısı için gelecek.
Beraberinde transfer edilecek isimler de olacak.
De Colo gidici.
Asıl mesele Vesely'i tutmak olmalı.
Scottie Wilbekin ismi de çok konuşuluyor.
Şampiyonluğun getirdiği motivasyon F.Bahçe'nin, kesenin ağzını biraz daha açmasını sağlar mı dersiniz?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor