11 Kasım 2020 | Çarşamba

Kaptan usta mı?

Beşiktaş, Gaziantep'te bir maçtan fazlasını kaybetti. Pozisyon üretmekte yetersiz, topa sahip olsa da oyuna yön veremeyen, birlikte oynama becerisi eksik bir takım görüntüsündeki siyah-beyazlılar, her şeye rağmen kazanabilse dört maçlık zorlu viraj öncesi derin bir nefes alacak ve kredisi artacaktı. Başakşehir, Fenerbahçe, Kasımpaşa ve Alanya maçları Beşiktaş'ın ligdeki yönünü belirleyecek. Şampiyonluk mücadelesi mi? İlk beş mi? Yoksa orta sıralar çaresizliği mi? Böyle bir dönemeçte Sergen Yalçın'ın bireysel hatalara vurgu yapması düşündürücü. Çünkü bireysel hataları azaltıp, takıma "beraber oynama becerisi" kazandıracak olan kişi teknik adamdır. Sergen hoca bireysel hata sözüyle aslında "futbolcularım beceriksiz" demek istiyorsa o zaman başı daha da çok ağrır. Uzun lafın kısası bu dört maç Beşiktaş kadar Sergen Yalçın'ın da kaderini çizecek. Kaptanı usta olmayan gemiye, her rüzgâr kötüdür derler. Zorlu viraj kaptanın usta olup-olmadığını gösterecek.

YA ÇARESİN YA DA ÇARESİZ

Fenerbahçe'nin beklenmedik Konyaspor yenilgisi, camianın keyfini kaçırsa da ayakların yere basması için fayda sağlayabilir. Yenilgiyi Erol Bulut üzerinden okumak kaçınılmaz. Sarı-lacivertli takımın kanat ağırlıklı hücum planını çeşitlendirememesi büyük sıkıntı. Sosa'nın yokluğunda İsmail Kartal, Gustavo'nun pas bağlantı yollarını da tıkayınca Fenerbahçe tıkandı kaldı. Thiam'ın son üç maçta hiç oynamayıp ilk on birde başlaması, Pelkas'ı 10 numaraya çekince Ozan'ın form tuttuğu alanın değişmesi, 43'te 4 isabete rağmen kenar ortalarda ısrar edilmesi Fenerbahçe'yi skor üretmekte çaresiz bıraktı. İşte görev tam da bu noktada Erol Bulut'a düşüyor. Çare üretmek! Eğer oyun ve oyuncu opsiyonlarını arttıramazsa Erol hocanın başı daha çok ağrır. Yani ya çaresiz kalacak ya da çare o olacak.

YAYIN PARADOKSU

Futbol maçı çekmek zor iştir. Dikkat ettiyseniz Takım Oyunu Programı'nda Erman hoca son haftalarda hep maç yayınının kalitesizliğinden dem vurup veryansın ediyor. Elbette bu işin öznesi yönetmen. Çünkü kameraları doğru konuma yerleştirmek ve doğru zamanda en iyi resmi seçmek yönetmenin işi. Ama iki önemli detay daha var. Biri iyi kameramanlar... Çünkü futbolu bilen tecrübeli kameramanlar oyunu okuyarak yönetmene en doğru resmi verir. Diğeri de çekim bütçeleri. Eğer ekonomik olsun diye maçı az kamerayla çekerseniz pozisyon kaçırma riskiniz ister istemez artar. Gelelim sonuca. İyi iş, iyi elemanlarla yapılır. Bunun için de iyi maaş verilmeli. Naklen yayını alırken yüksek paralar ödeyip, bunu ekonomik yapmaya çalışmak en büyük paradoks. Maalesef medya sektörünün günümüzdeki en büyük derdi bu!

İYİ OKUYAMADILAR

Enner Valencia'nın pozisyonunda el var mı, yok mu?" tartışması hafta sonuna damga vurdu. Ben işin o bölümüne hiç girmeyeceğim. Ama sezon başında yenilenen, IFAB'ın 2020-21 oyun kuralları kitabındaki değişikliği vurgulamak zorundayım. Kural 12: Fauller ve Fena hareketler bölümünde, topa elle müdahale etmek başlığının 161. sayfasında yer alan açıklamasında "elle temas olsa bile" malum pozisyonun elle oynama ihlali olmadığı açıkça belirtiliyor. İsteyen okuyucularımız dijital ortamda da bu maddeye rahatlıkla ulaşabilir. Hakem Ali Şansalan ve VAR'daki Koray Gençerler ya bu kuralı unuttu, ya da pozisyonu bu şekilde okuyamadılar. Konunun özeti budur.

TRABZON'DAKİ AVCI

Abdullah Avcı nihayet Trabzonspor'da. Avcı, modern futbolun dinamiklerini uygulamaya çalışan, performans analizlerine ve bilgisayar yardımıyla kurduğu izleme sistemine önem veren bir teknik adamdır. İlk tercihinin ayağa sert ve hızlı paslarla kurgulanmış, 4-1-4-1 düzenindeki oyun planı olduğunu artık herkes biliyor. Trabzonspor'un oyuncu yapısı ve takımın fizik-teknik kalitesi buna ne ölçüde izin verir göreceğiz. Ama sekiz maçtaki tek galibiyet, Abdullah hocanın en büyük avantajı olacak. Bu takım daha kötü olamaz! Birkaç iyi saha sonucu Avcı'ya kredi sağlayacak ve zaman kazandıracaktır. Ama ilk kez İstanbul dışında çalışacak olan Abdullah Avcı'nın bir başka önceliği de Trabzon halkını ve yerel basını kazanmak olmalı. Geçmişten farklı olarak insani ilişkilerine daha fazla önem vermek, çevresiyle iyi iletişim kurmak zorunda. Avcı'nın Trabzon'daki kaderine saha sonuçları kadar bu iletişim becerisi de yön verecektir.

BİRİ VE DİĞERLERİ

Arda Turan, Sivasspor maçındaki iyi futbolunu bir de golle süsleyerek "ben daha bitmedim" dedi. Arda'nın uzun maratonda iniş çıkışları olacaktır. Fizik kalitesi kimi zaman yoğun maç temposunu kaldıramayabilir. Ama kritik anlarda sahada böyle bir tecrübeye çok ihtiyaç var. Asıl önemlisi ise saha dışındaki katkısı olacak. Birlik, beraberlik duygusunu pekiştirecek oyun ve takım lideri bulmak kolay iş değil. Arda hem Galatasaray'ın hafızasına sahip bir kaptan, hem de çok önemli kariyere sahip bir futbolcu olarak bunu başaracak ender isimlerden biridir. Tıpkı Fenerbahçe'deki Emre Belözoğlu figürü gibi. İşte bu nedenle Arda ile diğer futbolcuları ayrı yere koyuyor, biri ve diğerleri diyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor