04 Kasım 2020 | Çarşamba

Newton yasası: Etki-tepki

Teknik direktör kim olursa olsun, camia ve şehrin kabul edeceği, futbolcunun inanacağı bir "lider" olmak zorunda.

Eddie Newton'ın adaşı ve vatandaşı İngiliz fizikçi Sir Isaac Newton, ünlü hareket yasasında "Her etkiye karşılık eşit ve zıt bir tepki vardır" der. Newton'ın Trabzon'da yaptıkları, takımdan gönderilmesini kaçınılmaz kılmıştı. Yani bu etki-tepki malumun ilanıydı. Bana göre oyun planı bile net olmayan Newton için bir hafta fazladan sabredildi. Bu yazıyı yazarken Fırtına'nın yeni hocası henüz belli olmamıştı. Ama bu teknik adam kim olursa olsun, camianın ve şehrin kabul edeceği, futbolcuların inanacağı bir "lider" olmak zorunda. Aksi halde Trabzonspor sezonu iki değil, üç teknik adamla tamamlar.

KIYIM MEVSiMi BAŞLADI
Eddie Newton, Bayram Bektaş, Tamer Tuna, Mehmet Altıparmak… Artık alıştığımız teknik direktör kıyımında yeni mevsim başladı. Dilim varmıyor ama iki başkent takımının hocası Mert Nobre ve Fuat Çapa için de yolun sonu gözüküyor gibi. Bu teknik adamların ha- taları olabilir. Ama tek sorumlu onlar mı? Elbette hayır. Ama futbolumuzdaki yöneticilik anlayışıyla bu listeye daha çok yeni isim katılır.

YAYIN KERİZİ
Hayır, yazım hatası yok! Yayın krizi değil, yayın kerizi yazdım. Sizden, benden, bizlerden bahsediyorum. NBA, Premier Lig ve La Liga Digitürk'ten ayrılıp, TFF 1.Lig de açık kanalda yayınlanmaya başladığına göre, aynı parayı vermeyi sürdüren tüm spor ekstra müşterileri için en uygun sıfat bu olsa gerek. Süper Lig ihalesine ait taahhütlerini kuşa çeviren yayıncı kuruluş, aynı tavrı izleyicilerine karşı da sergiliyor. Yayın krizi çözülür ve taraflar arasındaki büyük maddi fark kapanır mı bilemiyorum. Ancak yayın içerikleri eksilen Digitürk'ün indirim yapmasını beklemek tüm izleyicilerin hakkıdır. O indirim gelene kadar ya bu oldu-bittiye itiraz edeceğiz, ya da keriz olmayı sürdüreceğiz.

ADEM LJAJİC
yeni Malatyaspor maçından önceki ısınma hareketleri sırasında ellerini arkasında kavuşturarak öyle bir görüntü verdi ki Ljajic, artık ağzıyla kuş tutsa taraftarın gönlüne girmesi zor. Sırp futbolcunun özel yaşamıyla ilgili dedikodular da aldı başını yürüdü. Beşiktaş camiası 6,5+1,5 milyon euro bonservis ödenen ve yılda 3,25 milyon euro kazanan bir futbolcudan en azından "işine saygı" bekliyor. Bu saatten sonra Ljajic'i, Sergen Yalçın değil ancak kendisi kurtarabilir. Yoksa siyah-beyazlı yönetim iki yıl daha boşa para öderken, Ljajic de erken emekliler kervanına dahil olur.

BİR HAYALİN PEŞİNDE
Pandemi, deprem, sel, terör saldırıları vs. derken öyle bir yıl yaşıyoruz ki evlerden uzak! Bir yandan da acı haberlerimiz var. Önce Emre Gönlüşen, ardından Dilay Kemer ve son olarak Yalçın Granit… Kayıplar art arda geliyor. Yalçın ağabey ile sayısını hatırlayamadığım kadar NBA, Milli maç ve Avrupa kupası karşılaşmasını spiker-yorumcu olarak birlikte anlatmıştık. Nur içinde yatsın. Büyük bir basketbol sevdalısıydı. Oğlu Ali Granit'in, babasının başarı hikâyesini kaleme aldığı "Bir Hayalin Peşinde" adlı kitabını okuyabilirseniz hem zoru başarma azminin güzel bir örneğini görür, hem de Türk basketbolunun gelişimini öğrenebilirsiniz.

RCS
Son dönemde en çok değer verdiğim maç istatistiği RCS. Yani rakip ceza sahasında topla buluşma sayısı. Fenerbahçe, Antalya'yı 2-1 yenerken, on sekizde tam 45 defa topla buluştu. Bu rakam ortalama bir Anadolu takımında 15 civarında. Fenerbahçe ve Alanya 28 ortalamayla zirvede. Bu rakam Galatasaray'da 20, Beşiktaş'ta 19… Her ne kadar Antalya 45 dakika bir kişi eksik oynasa da tüm hatlarıyla ceza sahası içi ve çevresine gömüldüğünü unutmamak gerek. Yine de hala kolay maçları zor kazanıyor Fenerbahçe. Bakalım Erol Hocanın sözünü ettiği rahat galibiyetler ne zaman gelecek?

ŞEREFLİ YENİLGİLER DÖNEMİNE GEÇİŞ
Ligimiz tat vermiyor. Takımlarımız Avrupa kupalarında son 30 yılın en kötü sezonunu geçiriyor. Beş takımdan geriye kalan Başakşehir ve Sivasspor'un henüz siftahı yok. Hal böyleyken PSG maçından sonra Başakşehir'e övgüler düzülmesi beni 80'li yıllara geri götürdü. Evet, Fransız devi PSG bu kupanın en iyi kadrolarından birine sahip ve Başakşehir yenilmesine rağmen kötü oynamadı. İyi de Kovid 19 mağduru Shakhtar, Real Madrid'i deplasmanda yenmedi mi? "Yetinmek" yıllarca en büyük sorunumuz oldu. Yetinmeyenler ise bu ülkeye UEFA kupasını getirdi. Korkarım bu yetinme hali ve kanıksanmış başarısızlık duygusu bizi 80'lerin şerefli yenilgiler dönemine geri götürecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor