Hak etmek!

Şenol Güneş, Beşiktaş tarihinin en başarılı teknik adamlarından biri. İki şampiyonlukla camiayı gururlandırdı, Şampiyonlar Ligi'nde gruptan namağlup çıkarak belki de bir daha hiçbir Türk takımının kıramayacağı bir rekora imza attı. İlk iki sezonunda oynattığı futbol, en önemli olaylarda koyduğu futbol adamı tavrı harikaydı... Keşke bu cümlelerin sonunda "AMA" demek zorunda olmasaydım... Maalesef demek zorundayız... Son iki sezonunda Şenol Güneş'in Beşiktaş'la bağları her geçen gün biraz daha zayıfladı. Camia ile tribünlerle bağları güçlü olsa da yönetimle yaşanan sorunlar bir türlü halledilemedi. Kimi zaman Başkan Fikret Orman abarttı işi, kimi zaman Şenol hoca...

* * *

Yeri geldi ikisi de bir adım geri attılar, yutkundular ve öyle-böyle derken sürecin sonuna geldik. Şimdi en önemli konu filmin sonunun iyi bitmesi. Çünkü Şenol Güneş bunu hak ediyor. Hoca da defalarca söyledi, iki gömlek aynı vücuda yakışmaz. Milli Takım'a aldığınız ya da almadığınız her oyuncu üzerinden üzerinize gelirler! Polemiklerin ardı arkası kesilmez. Tüm bunlara çanak tutmamak gerek. Dolayısıyla sürecin bundan sonrasında hem Beşiktaş, hem Şenol hoca zarar görebilir. Hal böyle olunca ilk görev bana göre Başkan Fikret Orman'a düşüyor. Ağabey dediği Şenol Güneş'le anlaşmanın, daha doğrusu gönül kırmadan helalleşmenin bir yolunu bulmalı Başkan.

* * *

Ardından da muhteşem bir törenle Şenol Hoca Milli Takım'a uğurlanmalı. Hem Beşiktaş'a, hem Başkan Orman'a, hem de Şenol Güneş'e yakışan budur. Yakışan yapılmalıdır. Mart ayı geldi çattı, takımın ligde çok özel şartlara bağlı bir iddiası var, yani favori konumunda değil. Bu şartlarda bir değişim Beşiktaş'a iyi gelebileceği gibi Şenol hocaya da Milli Takım'da kapıya dayanmış iki maç öncesi Riva'daki yapılanmasını başlayıp-bitirme şansı doğacaktır. Milli Takım üç ayda bir maç yapıyor olsa da yükü ağır, bir kötü sonucun izlerini silmek için üç ay beklemek gerekebiliyor. Bir iyi sonucun keyfini de üç ay sürebiliyorsunuz. Dolayısıyla oraya da ciddi bir mesai şart. Yani, yanisi şu; bu işi lütfen uzatmayın; yolcu yoluna gerek!