18 Nisan 2020 | Cumartesi

Terim’in aldığı ve verdiği ders

elirsizliklerin içinde, geçmiş ile bugünü toplayarak, bir şeyler ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Son testlerinin negatif çıkmasıyla tamamıyla iyileşen Fatih Terim'in sözlerinin altını çizerek başlayalım; "Değişmemem mümkün değil. Artık daha affedici, daha sevecen olacağım." Fatih Hoca'nın bugüne kadar aldığı eleştirilerin büyük bölümünü "kibir" kaynaklıydı. Hatta, "Ders almam, ders veririm" cümlesini de kurmuştu. Şampiyonluk kutlamasının, Fatih Terim ile yeni sözleşme imza törenine dönüştürülmesini de izlemiştik. Milli Takım'ın başına geçtiğinde, "Türkiye Futbol Direktörü" gibi bir unvan verilmişti kendisine. Artık olmayan bir statü.
Böylesine yüceltilen bir egonun, yaşadıklarından sonra "sıradan" olduğunu fark etmesi, mücadele ettiği veya vazgeçtiklerinin aslında hiç değerli olmadığını anlaması, bir virüs ile oldu. "Amerika'dan daha büyüğü var mıydı? Asıyor, kesiyor, tehdit ediyordu ama şimdi ne hale geldiklerine bakın" derken, kendisini de "ders alan" bölümüne nakletti.
Yaşanmışlıklar veya tecrübelerimiz, en değerli birikimlerimiz. Bunları yaşayanları dinlemek, öğrenmek de, acıyı yaşamadan tadını bilmek.
Fatih Hoca hepimize başka bir pencereden bakmamız gerektiğini söylüyorsa eğer iyi düşünün.

Fenerbahçe ne olacak?

Sokağa çok çıkmıyorum.
Çıktığımda da, "Fener ne olacak?" diyorlar.
Gülümseyerek bakıyorum elbette.
Takım olarak zaten dibe vurulmuştu.
Maddi durumlar felaket eşiğindeydi.
Yönetim, "Nasıl daha kötüsünü yapabiliriz" uzmanlığında ilerliyordu.
Bugünler bittiğinde, ne olacağını merak edenlere, "Daha iyisini bekleyin, çünkü bundan kötüsü yok" dedim.
Umarım, maçları başlatan düdüğün sesini bir an önce duyarız. Eylül'den önce olacağını sanmıyorum. Ama yol açıldığında, bir stratejileri olmalı. FFP kalkacak.
Sattığın kadar al olmayacak.
Rakamlar kendine gelecek, düşecek – geri çekilecek.
İşte o zaman Ali Koç'un hamle zamanı gelecektir. Eli – kolu bağlıydı, bir sol bek bile aldırmamışlardı.
"Hadi" dendiğinde heyecanlı haberler bekleyin.

Hakemler zor durumda

Dükkanlar kapatılırken, maçlar oynanmazken, yayıncı kuruluş ödeme yapmazken hakemlerin durumu da sıkıntılı. Mesela genç hakemlerimizden biri müteahhitliğe soyunmuş. Tüm parası gitmiş.
İki tanesi Alaçatı'da butik otel kiralamışlar. Ortak olmuşlar ama rezervasyonlar iptal oldu. Birikimleri de öyle. İsimlerini söylesem, keyiflenen (!) çok olur.
Yine bir süre kızağa çekip, sonra geri dönen genç hakemlerimizden biri, ev taksitlerini ödeyememe durumundaymış.
Bugün bir çok kişinin yaşadıkları için hakemleri neden gündeme alıyorsun diye kınamayın. Onlar ciddi maaşlar verilen, maddi olarak güçlü tutulmaya çalışılan, yönettikleri maçlarda da akıllarında hesap – kitap yapmaması beklenenler.
Hele sonlara gelen bir tanesi var ki belediye ile iş yaparken, artık yapamayan.
Bu yüzden sadece hakemler değil, adalet de zor duruma düşer.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor