20 Kasım 2017 | Pazartesi

KOD ADI HIZLI OYUN!

Fenerbahçe, maça iştahlı ve tahrip gücü yüksek bir futbolla başladı. Sağlı-sollu ataklar, Sivasspor kalesine atılan füze gibi şutlar, golün de habercisiydi. Nitekim Dirar'ın şahane golünden sonra tribünlerdeki az sayıda taraftar, 'Bu maçta fark olur' der gibi coşmaya başlamışlardı.
İlk yarıda çok kaçırdı Fenerbahçe.
Josef De Souza-Mehmet Topal ikilisi, Sivasspor'un rahat hücuma çıkmasını engellerken, Fenerbahçe'nin oyunu üçüncü bölgede oynamasına fazlasıyla katkı verdi. Aatıf dün yedek bekleyecek bir oyuncu olmadığını gösterdi. İlk yarıda sahanın en fazla ikili mücadele kazanan ismi oldu.
Takımı hızlı hücuma çıkardı, müthiş ara pasları attı, bazuka gibi şutları ile alkış aldı Aatıf.
İkinci yarıya daha derli toplu başlayan Sivasspor oldu. Bifouma'nın beraberlik golünde Fenerbahçe savunmasının uyudu. Yediği golden sonra oyunu tekrar süratlendiren Fenerbahçe, maçı tek kaleye çevirdi. Janssen yakaladığı net fırsatlarda kaleciyi ve direkleri geçemeyince, Soldado sahneye çıktı. Aatıf'ın yerine oyuna giren Soldado, saniyeler sonra röveşata ile golünü attı. Bu golden önce Janssen, adeta rakip kale direkleri ile tenis maçı oynadı ve ardından jeneriklere geçecek bir gol geldi. Janssen dün gol atamadı ama müthiş presi ile Sivasspor savunmasını darmadağın etti.
Bifouma'nın kırmızı kartından sonra Fenerbahçe için farklı galibiyete uzanmak çok daha kolay oldu. Fenerbahçe dün sadece 3 puan kazanmakla kalmadı; aynı zamanda 3 gol atan (hat-trick yapan) Soldado'yu da kazandı. Soldado'nun böyle bir patlamaya çok ihtiyacı vardı. Fenerbahçe, böylece zirve ile arasındaki puan farkını 6'ya indirirken, şahane ve hızlı futbolu ile taraftarlarını şampiyonluk için umutlandırdı.


SAVUNMA DA TOPARLANIRSA...
Hakem Ümit Öztürk, maçın ilk yarısında Burak Yılmaz'ın düşürüldüğü pozisyonda net penaltıyı vermemişti. Kadere bakın ki, aynı Burak Yılmaz 90+3'te yine formasından ve kollarından çekilip (hem tutma, hem çekme var) yere indirildi.
Hakem Öztürk, bu kez penaltıyı vermek zorunda kaldı. Bu penaltı golüyle de Trabzonspor, Osmanlıspor maçını kazandı. (Bu arada hakem dün iki penaltısını da es geçti Trabzonspor'un.) Rıza Çalımbay'ın çift forvetle sahaya çıkması cesur bir hamleydi. Ama ikinci yarıda yapılan değişikliklerin Trabzonspor'a katkısı olmadı. Sosa, aldığı paranın adeta 10'da 1'i kadar oynuyor.
Çabuk top kaptırıyor, pasları yerini bulmuyor, savunmaya yardıma gelmiyor.
Belki de sahanın en iyisi N'Doye'nin çıkması da bordo-mavili takımın futbolunu olumsuz etkiledi. Yusuf Yazıcı'nın golü çok güzeldi. Castillo da yavaş yavaş kendini buluyor. Yaklaşık 1 ay sonra geri dönen Burak Yılmaz, çizgide oynamasına rağmen 2 gol atarak, ustalığını konuşturdu. Savunma zaafları, kaldığı yerden devam ediyor Trabzonspor'da.
Pereira'nın dünkü maçta iki kez kendi kalesine gol atması talihsizlik ve beceriksizlikti. İki kornerden (duran toptan) yenilen 2 gole ne demeli bu arada? Hem de savunma bloğunda iki uzun boylu stoperi olmasına rağmen...
Hedefi zirve olan bir takıma böyle kolay goller yemek hiç yakışmıyor.
Takımın sürekli geriden gelmesine rağmen, kazanmak için savaşması artı bir unsurdu. Trabzonspor, daha tam anlamıyla bir Rıza Çalımbay takımı olamadı. Ama bu galibiyet ilaç gibi geldi.
Trabzonspor eğer savunma sıkıntısını çözebilirse zirvenin eteklerine doğru yürüyüşünü sürdürür.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor