Yıkılmadılar

Galatasaray sıkı bir kongre heyecanı yaşadı. Adnan Polat seçim öncesi zaten favoriydi, kimseye de sürpriz yaşatmadı. Önemli projelerini seçim öncesi tek tek anlatmıştı şimdi onları uygulamaya koymak için gerekli fırsatı ele geçirdi. En önemlisi ise seçimde geçtiği adaşı Adnan Öztürk ve arkadaşlarına kucak açıp her platformda desteklerini beklediğini söylemesiydi. Kongre sonrasındaki fotoğraf; liseli-lisesiz tüm Galatasaraylıların bir bütün olarak kulüplerine ve takımlarına olan inançlarının maksimum seviyeye yükseltmeleri olarak netleşti. Şimdi gözler sportif başarıya çevrildi. Fenerbahçe yenilgisi sonrasında bence G.Saray'da bir şeyler değişti. Ben futbolcuların ciddi bir depresyona girip bu yarışa noktayı koyacaklarını tahmin ediyordum. Ligdeki puan tablosuna göre ilk 4 takımının şampiyonluk şansı hemen hemen birbirine yakın. Sadece lider Bursaspor'un ciddi avantajı var. G.Saray'a gelelim. Fenerbahçe derbisi sonrasında sıkı eleştirilen teknik direktöründen futbolcusuna ondan da yöneticisine kadar herkes artık susmayı değil tam tersi iddialı konuşmayı tercih ediyor.

21 puan mucize olmaz
Hatalı gol yediği için özür dileyen kaleci Franco'dan, Ayhan ve Emre Göngör'üne, Arda'sına ondan Barış'ına kadar futbolcuların tamamı yitirilen onca avantaja rağmen şampiyonluk sözcüğünü telaffuz edebiliyor. Tespitim laf olsun diye değil kanımca inandıkları için. Zaten bu söylemleri dinlerken onların inanıp inanmadıklarını rahatça görebiliyorsunuz. G.Saray'ın önünde 7 maç var, derbilerini ise öyle böyle geride bırakmış. Yani kalan 7 maçta toplanacak 21 puan şampiyonluğu hayal eden beyinler için mucize bir hedef olmaz diye düşünüyorum. G.Saraylı futbolcularda bugün bu heyecanı ve isteği görüyorum. Şampiyonluk hayali onları belli ki kamçılıyor. Kandırılıyor muyum bilmiyorum ama ben ısrarla pozitif düşünüyorum, düşünmek istiyorum.