Turgay Demir

Turgay Demir

12 Ağustos 2011 | Cuma

Bosman ve Bebe!

Çöldeki şanssız Bedevi, Beşiktaş'ın yanında piyango talihlisi gibi kalır. Şu işe bakın, takımın en iyisi Bebe özel milli maçta dizinden sakatlanıyor. Hem de ne sakatlanmak; 6 ay yok. Zaten bir yıllığına kiralanmış bir oyuncu 6 ay oynamayacak! Çok yetenekli genç bir adamın haline mi yanarsın, Beşiktaş'ın bahtsızlığına mı? Sokağa düşecek kadar şanssız, sokaktan Düşler Tiyatrosu'na gidecek kadar şanslı! Garip bir hayatı ver Bebe'nin. Beşiktaş'ı kendini kanıtlama yeri gibi görüyor ve İnönü'ye çıkacağı günü iple çekiyordu.
Yazık oldu demek bu kadersizliği ne kadar anlatır bilmem ama yazık oldu.
İşin ilginç tarafı milyonlarca Beşiktaş taraftarı Bebe'yi siyah-beyazlı forma altında bir kez olsun izleyemediler. Çünkü uyduruk, kaydırık onlarca programa imza atan televizyonlar Beşiktaş'ın bir tek özel maçını dahi yayınlamadılar.
Bebe geldi, izlenemeden bitti vesselam.
Şimdi Carvalhal'in de kafası karışık. Bebe'nin yerine kimi koyacağını kara kara düşünüyordur.
Holosko dışında bir isim bulması mümkün değil ama Holosko da Bebe'nin yarısı bile değil.

Sadece şanssızlık mı?

Bir dakika yerinde durmayan, boş alanlara koşu yapan, patlaması olan, her pozisyonda bazuka gibi şutlar çıkaran Bebe altı ay yok.
Vay anam vay.
Beşiktaş'ın sözleşmeyi tek taraflı feshetme hakkı var sanırım. Yani zararın bir yerinden dönülebilir ama iş bu kadarla bitmemeli. Milli Takımlarda oynayan oyuncuların durumları da bu vesileyle bir kez daha sorgulanmalı. Ben ümit bağladığım bir oyuncuya bir yıl için dünya para vereceğim ve o oyuncu senin bir maçında sakatlanıp altı ay sahalardan uzak kalacak.
Sonra... Şanssızlık deyip geçecek miyiz?
Futbolda Bosman kuralından sonra bir de Bebe kuralına ihtiyaç var. Hem de acilen.

Yolun açık olsun kardeşim
Arda gitti... Çok istediği ya da Avrupa'yı çok önemsediği için değil, kendisini çekemeyenlerden bıktığı için gitti. Tugay'ın gidişine benzetiyorum, Arda'nın vedasını. "Ben bir koca kafayım" diyerek kendisiyle alay edecek kadar, kendiyle barışık bir koca yürekliyi bazıları hiç anlayamadı ne yazık ki.
A. Madrid'de başarılı olur mu bilemem? Bana göre işi zor.
Tuncay gibi, hak ettiğinden kötü bir takıma gitti. Nuri, Real'e gidiyorsa, Arda da gidebilmeliydi.
Bekleyebilse belki bu da gerçekleşirdi ama o hesaplara fazla kafa yoramadı Arda.
Bıkmış, usanmıştı. Kaçarcasına gitti. İsyankar bir gidişti bu.
Yolu açık, şansı bol olsun

UEFA böyle çarpar adamı!
Yunanistan'da yaşanan şike skandalından sonra Olimpiakos Volou ve Kavala kulüpleri küme düşürülmüş, ancak Yunanistan Tahkim Kurulu, eyyam yaparak iki takımın da eksi puanlarla lige başlamasına karar vermişti.
UEFA baktı olacak gibi değil işe el attı ve UEFA Avrupa Ligi'nde mücadele eden Olimpiakos Volou takımını 3 yıl Avrupa kupalarından men etti.
Bu karar, "Hem şike yapıp, hem de Avrupa'da boy gösteremezsin. Şikecilerin Avrupa sahalarında işi yok" demektir özetle.
Bizim Tahkim Kurulu'nun bu karardan alacağı bazı dersler olduğuna inanıyorum. Bilmem ki Hasan Gerçeker bey ne der acaba?

MALZEMECi Mi, MAZERETÇi Mi!
BEŞİKTAŞ'ta malzemelerden sorumlu Ünal kardeşim Düsseldorf Havaalanı'nda kendisinden tişört isteyen iki gurbetçi kızımıza karşı uydurduğu mazeretlerle beni şaşkına çevirdi. Önce "Abi hosteslere vereceğim bunları" dedi. Ben "Bir tane eksik kalsınlar ölürler mi, şu kızımızı kırma" deyince, "Cengiz bey öyle istedi" mazeretine sarıldı. "Hemen Cengiz beyi arayıp izin alıyorum" deyince bozuldu. "Arama abi ben bu kızların çalıştıkları şirkete (Kızlar o sırada bir şeyin reklamını yapıyorlar) uyuzum" dedi. Bak bak bak!..
Ey Ünal kardeşim malzemeci misin, mazeretçi misin? Bir karar ver olmaz mı?


Hürriyet ne yapıyor?
Şike soruşturmasında sızan belgelere bakarsanız Hürriyet spor sayfasında yazan bazı arkadaşların, kiminin mesajla, kiminin telefonla talimatlar alıp yazılar yazdığını, manşetler attığını görebilirsiniz. En azından iddialar bu şekilde.
Hal böyleyken insan biraz utanır!
Yahu rezil olduk falan der.
Bazılarında böyle bir düşünce de yok. Üye olmadıkları için kendilerini kınamayan TSYD'ye teşekkür edeceklerine bir de kınama yazıları yazıyorlar. Hey Allah'ım, ne günlere kaldık. Daha doğrusu koca Hürriyet ne günlere kalmış.
Bunca belgeye rağmen Hürriyet yönetimi başını kuma gömebiliyor demek ki? Vay benim gazeteciliğim vaaaaay!

Gitmek mi zor, kalmak mı?
YA Moskova'da saatlerce bekleyip aktarmalı gideceksin ya da Antalya'dan charter seferlerine olta atacaksın. Takılırsa yaşadın, yoksa yandın.
Bir UEFA Avrupa Ligi maçına nasıl gidebileceğimizi düşünüyoruz kara kara.
Diyelim gittin otel bulup bulamayacağın şüpheli. Yol yok, uçak yok, gitmek zor, kalmak zor v.s. Bu takımın Avrupa'da ne işi var Allah aşkına. Her önüne gelen oynayacaksa Avrupa Ligi'nin ne anlamı kalır ki?


Adam azgını!
Şike olayında öyle adam azgınları görüyor ve izliyoruz ki, Kazak Abdal'ı anmak farz oldu. Ne güzel de söylemiş.
Ormanda büyüyen adam azgını Çarşıda pazarda insan beğenmez Medrese kaçkını softa bozgunu Selam vermek için kesan beğenmez.

***

Alemi ta'n eder yanına varsan Seni yanıltır bir mesele sorsan Bir cim çıkmaz eğer karnını yarsan Camiye gelir de erkan beğenmez.

***

Elin kapısında kul kardaş olan Burnu sümüklü hem gözü yaş olan Bayramdan bayrama bir tıraş olan Berbere gelir de dükkan beğenmez

Adalı, Havutçu ve Ateş'e!

SIZAN belgeler arasında başınızı eğmenizi gerektirecek bir tek şey yok. Başka bir şey var mı, onu bilemesek de milyonlarca Beşiktaşlı'nın sizlere güvendiğini iyi biliyoruz.
Mahpus ortamında bir satır yazının ne kadar umut olabildiğini ve yine bir satır yazının ne kadar moral bozduğunu da tahmin edebiliyoruz. Doğru duvar yıkılmaz dostlar, adalete güvenin ve vicdan huzuruyla bekleyin.
Size yakışan budur.




Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor