Utanmazlara yanıt
Bu maç için bir haftadır "G.Saray yatacak" dedikodusunu çıkartan utanmazlara en büyük cevap oldu. Galatasaray "savunmasını bile ihmal edecek kadar" ofansif bir takımla sahaya çıkıp sürekli hücum oynadı.
Kime karşı? Ligin "en iyi topunu oynayan" ve Ali Sami Yen'e lider olarak çıkan Bursaspor'a karşı. Umarım "sarı lacivert hezeyan" sahiplerinin "yüzü kızarmıştır". Ki, sanmıyorum.
Galatasaray takımı şampiyonlar ligi gibi "büyük" hedefi ıskalayıp "kuru bir rekabet" uğruna puan bırakmak amacıyla sahaya çıkmaz.
Çıkmadı da zaten.
Müthiş bir tempo, seyir zevki yüksek bir maç ve "son derece iştahlı" bir ev sahibi takım vardı.
Bursa takımı da "buraya boşuna gelmediğini" ortaya koyduğu müthiş mücadele ile gösterdi.
ARTIK ÜÇÜNCÜLÜĞE OYNAR
Galatasaray, Keita ile öyle pozisyonları gole çeviremedi ki, inanılacak gibi. Tıpkı Bursa takımında Sercan'ın "muazzam mücadelesini" son vuruşla neticelendiremediği sıra dışı pozisyonlar gibi.
Rijkaard, "yatıp maçı satacak" diyen utanmazlara inat Jo'yu da sahaya alıp forveti çiftleyerek bu maçı ne kadar istediğini kanıtladı.
Maç bir ara resmen "tenis karşılaşmasına" döndü, "kafalar bir o yana bir bu yana" döndü. "Top yoruldu" desek abartmayız sanırım.
Maçın süratine tek tezat, aynı dakikada "top oynanmadan" Neil ve Zapotocny'nin atılmasıydı.
Adeta maçın "nişanesi" oldu.
Bu mücadeleden gol çıkmamış olması futbol adına büyük bir kayıp oldu. Bu kadar bol gol pozisyonuna rağmen sonuç nasıl berabere olur sorusu, kafalarda kaldı. Bu maçın galibi mutlak Fenerbahçe oldu. Paylaşılan puanlar ne Galatasaray'a ne Bursa'ya yaramadı.
Galatasaray artık sadece lig üçüncülüğüne oynayabilir, şampiyonlar ligi hayal kadar ötede.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.