Güzel günler yakın
Maçın ilk düdüğü ile birlikte her iki takım da karşılaşmaya oldukça iyi başladı. Keyif verenbir futbol sergilemek için sahaya çıktıkları belli oluyordu. Beşiktaş'ta sezonun ilk yarısında oynanan maçlara nazaran oyun düşüncesinde ciddi farklılıklar vardı.
En belirgin değişiklik topu kazanabilmek için rakip yarı alanda yapılan hücum presti ve ben bunu çok beğendim. Aslında Beşiktaş'ın bunu yapması gerekiyordu. Çünkü orta alanda Aurelio'nun tek defansif orta saha oyuncusu olarak oynaması bunu gerektiriyordu.
Beşiktaş'ın rakibe rahat top kullanma imkanı vermesi, yenilgiyi kabullenmesi gibi bir şey olurdu. Schuster, hatırlarsanız sezon başındaki kadro ile tek defansif orta alanı denemiş ve başarılı olamamıştı. Şimdi ise yeni transferlerin çabuk uyum sağlamasıyla beraber Schuster, istediği bu sistemi eskiye nazaran daha rahat uygulayabildi.
Beklenti 'bol gol' üzerine
Manisaspor'un ise yakaladığı birkaç gol pozisyonu dışında pek tehlikeli olamadığını gördüm. Simpson dışında etkili bir futbolcuları yok. O da attığı golle takımı için yapabileceğinin en iyisini yaptı zaten.
Beşiktaşlı savunmacıların karşısına her takımda Simpson benzeri bir futbolcu çıkacaktır.
İşte bu noktada beklentiBeşiktaş'ın yediği golden önceki kaçırdığı fırsatları değerlendirmesi yönündedir.
Çünkü bu Beşiktaş'ta gol yollarında etkili çok sayıda futbolcu bulunuyor.
Aslında Beşiktaş'ın skor anlamında düştüğü sıkıntı sistemden kaynaklanmıyor, İbrahim Toraman'ın savunmada Sivok ile yaşadığı uyum sorunu bu maçta oldukça hissedildi.
Hücumda yakalanan uyum savunmada yakalanamamış görünüyor. Bu sorun savunmada bireysel hataları doğurdu.
Bir savunma oyuncusunun savunmadaki yerini kaybetme gibi bir lüksü yoktur.
Beşiktaşlı savunma oyuncularının daha dikkatli olmaları gerekiyor.
Umarım ilerleyen karşılaşmalarda uyum sorunu aşılır ve bu bireysel hatalar yaşanmaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.