22 Ocak 2010 | Cuma

Lugano uyarılsın

Fenerbahçe, Süper Lig'in ikinci yarısına bugünkü Denizlispor maçıyla başlıyor. Kazım'ına Fransa'ya kiralanmasına karşılık Trabzonspor'dan Gökhan Ünal ile ilk yarıdaki kadro en azından korunmuş oluyor. Bu maçta kart cezalısı Alex ile Gökhan Gönül'ün oynamaması sarı-lacivertli takımın hem kadro hem de sistem değişikliğine yol açabilir. Zira maçın Kadıköy'de olması ve Alex'in yokluğu nedeniyle Fenerbahçe'nin sahaya çift forvetle çıkıp 4-4-2 oynaması mümkündür. Hazırlık dönemini kupa maçlarıyla tamamlayan Fenerbahçe'nin defansı bu karşılaşmalarda 4 gol yiyince ortalık karıştı. Oysa bunlarda Volkan Demirel gibi bir kalecinin yokluğunun yanında Cristian'ın da oynamaması defans gücünü azaltmıştı. Daha da önemlisi, maç başına para alan Lugano'nun kart görmemek için geçen sezonlardaki canlı ve mücadeleci futbolunu bırakıp rakip ataklarda biraz pasif kalması. Nitekim bu nedenle Bilica savaşırken, Lugano çekilen şutlardan kurtulmak için sakınmaya başladı. Teknik adamların bu konuda Urugaylı futbolcuyu uyarmaları gerekiyor.

* Mert A2'de oynasın
Bir de yedek kaleci durumu var. Takımın üçüncü kalecisi olan Mert, bugüne kadar hiçbir maçta forma giyememişti. Özellikle kalecilerin maç yeteneğinin artması için sürekli oynaması gerekir. Daha önce de yazmıştım; A2 takımlarının bir görevi de Mert durumundaki kalecileri oynatarak böyle maçlara hazırlamaktır.

* Yankaya sınıfta kaldı
MHK'nın yanlış bir şekilde kritik Antalyaspor- Fenerbahçe maçına atadığı hakem Özgür Yankaya, seyircinin etkisinde kalarak çok önemli hatalar yaptı ve sonucu etkiledi. Özellikle Güiza ile Ali Bilgin'e ceza sahası içinde yapılan açık fauller ile Özer'in altı pastan gollük vuruşunu koluyla çelen Batak'ın hareketini cezasız bırakması affedilemez.

* Toroğlu olayı
Digitürk'ün Erman Toroğlu'nun görevine son vermesine mutlu oldum. 30 yıl hakem camiasının içinde bulunduğumdan, Erman'ın nasıl 10 günde hakem yapıldığını ve kuralları tam öğrenmeden nasıl sahaya sürüldüğünü, futbolcudan gelme hakemlerin artması için elinden tutulduğunu, kuralları 'Kale Arkası' programında (gene de tam değil) öğrendiğini biliyorum. Kitapta penaltı için 10 kusurlu hareket açıkça belirtilmişken, "Penaltı gibi penaltı" diye uydurma tabirler söyleyerek genç hakemleri yanılttığı da cabası. Ekran başındaki argo konuşması hatta suç sayılacak esprileri etik bakımından ailelerin tepkisini çekiyordu. Sevgili Şansal'ın bunu görmesi de programına Hilmi Ok veya Ertuğrul Dilek gibi kuralları iyi bilen ve dedikodu yapmayan eski hakemleri almasını öneririm.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor