13 Aralık 2022 | Salı

Fiil çekimi!

Dünya Kupası'ndaki Fas mucizesini gördükten sonra, "bizim takım Katar'a gitse Fas'ın yerini alabilir miydi" diye düşündüm. Fas'ın özüne dönük yatırımlarının karşılığını almasına karşılık, bizim Hollanda ve Norveç'i yenen milli takım gerçeğini düşüncemin öznesi saydım. "Bizim takım Katar'a gidemediyse, içten çürütüldüğü için gidemedi" dedim, daha önce de söylediğim için kimseyi ırgalamadı! Ne bakterileri ne virüsleri! H H H
Yabancılardan geçilmeyen ülkelerin yerle bir olduğunu gördüğümüz bir Dünya Kupası'nda, Fas'ın parmakla gösterilmesinin sırrını irdelersek, kendi ülkemizi de sorgulamalıyız. Bu kadar yabancıyla harcanan sadece umutlar değil kendi çocuklarımız. Ben futbolcunun yerlisine yabancısına bakmam insanlığına ve kattığı artı değerlere bakarım. Ama yabancının sayısına da bakarım. Yabancı futbolcular denizde sandal olabilir hatta bazıları gösterişli yat da olabilir ama bizim gençlerimiz denizin ta kendisi.

Katar'daki Dünya Kupası'nda en çok içimi yakan Fenerbahçeli Arda Güler gibi bir futbolcunun o arenadan yoksun bırakılması. Bir tane yıldız futbolcunun çıkmadığı Katar'da belki dünya bugün Arda Güler'i konuşuyordu. Arda'nın oradaki varlığı, Türkiye'deki yabancı bataklığının sorgulanmasının da önünü açardı belki. O yüzden yabancı hayranları için daha önce kullandığım bir cümleyi de yeniliyorum. "Yabancılara su gibi para harcayıp kendi gençlerine güvenmeyenler, yere düşüp kırılan sürahinin derdine mi düşmeli yoksa harcanan suyun mu?" H H H
Dünya Kupası sonlanıyor ve bizler kendi gerçeklerimize döneceğiz. Verilen aradan sonraki hafta ligde gerginliğe müsait hale getirilen maç; Trabzonspor-Fenerbahçe maçı. Toplumsal gerginliğin önünü açmak ve bu havanın sahaya yansıması kimseye bir şey kazandırmaz. O yüzden her kulüp başkanının zarafetin ve sportmenliğin geliştirilmesinden kendilerini sorumlu tutması gerektiğine inanıyorum. Ayrıca maçlar üç ihtimalli olmaktan çıktı, bunu en acı şekilde Göztepe-Altay maçında gördük. İki takıma da hükmen yenilgi cezası. Taraftar kimliklerinin erozyona uğradığı bir ülkede, her kulüp saldırgan taraftarından arınmayı maçı kazanmaktan bile değerli saymalı.

Sezon başından beri izlediğimiz maçlardan bana kalan; "ligin en kaliteli takımı Fenerbahçe." Erken form tutmanın yan etkilerini zor kazanılan Sivasspor ve kaybedilen Giresunspor maçlarında gördük. Lige verilen aranın olası kazaların önüne geçtiğinden hiç şüphem yok. Yedek kulübesi bu kadar zengin olan başka bir takım daha yoksa, hayaller ve özlemler için paniğe kapılmanın da anlamı yoktur.

İfade etmek istediklerimiz kişisel bir görüştür, yanlış anlaşılmasın. Ama futbol kültürüne yatırım yapmazsak, futbolun anlamından sapıp kavgalara bıraktığımız yerden başlarsak, birkaç maç sonra savaş boyaları karaborsaya düşer, her türlü nefrete üçlü çektirirler. Onlar mı kim? "Ben sen o, biz siz onlar!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor