11 Şubat 2013 | Pazartesi

Kazanmak güzel ama...

Maç başına 2 kayıp puan ortalamasıyla oynayan bir takımın kazanması gerekiyordu ve kazandılar.
Ama kazansa bile, Fenerbahçe maçlarında gökte asılı kalıyor futbol.

***

Futbolculardan rakiple mücadele etmek kadar, hafta içinde yüklenilen eleştirilerin cevap hakkını bekledik.
Aranan futbolu maç boyu pek göremedik.
Hatta ilk yarının son çeyreğinde rakibe oynama imkanı ve gol pozisyonları veren Fenerbahçe'yi de izledik.
Ama kötü oynadığı zaman diliminde golü bulan Fenerbahçe oldu.
Bazen kazanmak için talih de gerekiyor.

***

Kötümser olmasak, galibiyetin iyi yanlarını arasak diye geceye pusula tutarsak.
Sow'un yol açmayı bilen yanına eşlik eden Webo'nun Fenerbahçe'nin en aydınlık yanı olduğunu itiraf edelim.
Saha içinde rolleri değişirken bile, birbirine yakıştıkları için onlara"ikiz beden" diyelim.
Peki ya kalanlar?
Cristian'ın hayalet adam olmaktan kurtulamadığını.
Beklenen Emre'nin henüz ufukta görünmediğini… Meireles'in çok koşmakla, boş koşmak arasındaki ödeştirme hesabını.
Gördüğü saçma sapan kartla, cezalı duruma düşmenin gönüllüsü olmayı seçtiğini.
Hasan Ali'nin yerine tercih edilen Ziegler'in, oyuna ne kattığını da gecenin hesap pusulasına not düşelim.

***

Sonuç olarak.
Meseleye kötü oynarken bile kazanmak yanından bakılırsa.
Kazanmak güzeldir.
Aynalar kendine dönüktür ama dışbükey aynalara da bakmak gerekiyor.
Dışarıdaki görüntüyü görebilmek için.
Çünkü kazandığı halde bu takım için kuşkular tırnak gibi.

Kesildikçe uzayan…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor