Limon sıktı

Hamzaoğlu'nun G.Saray'ı bir gündüz maçına, içi şampiyonluk umuduyla dolu tam 35 bin kişi topladı. Ama kabul edelim ki; kimilerine (Özellikle izlemeyenler için) kolay gelen galibiyette, rakibin bireysel hatalarıyla bulunmuş golleri vurgulamak zorundayız.
Maç 0-0 iken, Sabri ile Ahmet İlhan'ın ceza sahası içindeki pozisyonunda hakem penaltı noktasını gösterip, cebinden kırmızı kartı çıkarsa, G.Saray için belki de sezon bitecekti. Peki ya; Muslera, Erdem'in harika serbest vuruşunu kurtaramasaydı?
Skor 3-1'e geldikten sonra, hem de bitime 20 dakikadan fazla süre varken, TT Arena'da öyle bir beş dakika yaşandı ki; Karabükspor, sarı-kırmızılı tribünlerin tamamını susturmayı başardı. Furkan'ın bitime az bir süre kala attığı jeneriklik golse, stadı dolduranların şampiyonluk umutlarına adeta limon sıktı. Pek çok otoritenin kümeden düşeceğine inandığı Karabükspor neredeyse Başakşehir'in yaptığını başarıyordu.

G.Saray'ın Gökhan Töre'si
İlginç; ligin en zayıf ekiplerini, zar zor yenen bir takımın, kendisini eksi averajla devralan hocasıyla, şampiyon oluşuna tanıklık edebiliriz. Galatasaray'da en çok Yasin'i beğendim. Yaptığı katkı bu şekilde devam ederse "Galatasaray'ın Gökhan Töre'si" Bruma değil, o olur. Bruma, zaten -en fazla- bir Oğuzhan olma yolunda...
Bari, Olcay kadar olsa da; maliyetinin onda birini falan çıkarabilse...
Garipsesem de; oyundan çıkarken alkışlanan Bruma'ya, hala inanan bir teknik kadro ve taraftar kitlesi var. Sneijder, Muslera ve Selçuk zaten hep iyi oynamak zorunda olduklarından onları övmeye gerek duymuyorum.