27 Ocak 2021 | Çarşamba

Model!

Ligin ilk yarısını tamamladık.
Futbolumuzun kalitesinin yerlerde olduğunu gördükten sonra, harcanan paraların "suya" gittiğini söylemek haksızlık olmaz.
Hala su gibi para harcamakla takım olamamak arasında gezinenlerin hallerinden mutlu olduklarını görmek şaşırtıcı gelmiyor artık.
Günü kurtarmakla geleceği harcamak arasındaki bağlar sağlam temeller üzerine atılmış çünkü.

***
Fenerbahçe'nin ligin ilk yarısını ikinci bitirmesiyle futbol oynamadan maç kazanmayı hüner saymasındaki garip cümleyi Erol Bulut kullanmıştı;
"skora bak!" Her şey bu kadar basit.
Hiçbir teknik adama sağlanmayan imkanlar Erol Bulut'a sağlanacak, üstüne üstlük Mesut Özil gibi bir star da takıma dahil edilecek, peki ligin ikinci yarısında bizler futbola bakmayı öğrenecek miyiz?
Fenerbahçe'nin borçlarını düzenlenen kampanyalarla taraftarlar ödeyebilir ama kalite teknik adamların futbola borcudur.
Skora bakanlar lütfen biraz da aynaya baksın. Yanlışlarını gizlemeyi ustalık sayanlar da gerçeklerden korkmasın ancak o zaman yolculuğun da keyfi çıkar futbolun da.

***
Beşiktaş'ın ilk yarıyı lider bitirmesi gerçek bir sürprizdi.
Sergen Yalçın da ilk yarının mucizesiydi ve sabırlı öğretmeni.
Bazı futbolculara futbolu okumayı söktürdü önce, sonra sökükleri dikti ardından gökyüzüne yıldız dikti.
Sergen'in tarifi üzerine yapılan "sihirli iksir" ligin tepesinde parıldayan bir Beşiktaş yarattı.
Şimdi yönetime düşen; Beşiktaş'ın ligin ikinci yarısındaki zorlu yolculuğunda Sergen'e arka çıkmak.
İkinci yarının zorlu geçeceği de hesaba katılırsa, takıma en az iki sağlam transfer gerekiyor.
Fikret Orman'ın boşalttığı kulübün içini umutlarla dolduran bir adama bunu çok görmesinler.

***
Galatasaray yabancı hayranlığının bedelini, futbol oynamadan talihiyle kazandığı maçlarla gerçek anlamda ödemedi.
Oyunu rakip alanda kuran ve ezici üstünlük sağlayan takımın yerinde yeller eserken, bu takıma düşünce devrimi gerek desek kimin umurunda?
Nasılsa kayıplara gerekçe bulmakta Galatasaray'ın da diğerlerinden bir farkı yok.

***
Abdullah Avcı'dan sonraki Trabzonspor'un yolculuğu da sihirli bir hal aldı. Hiçbir şey sebepsiz değildir, bir başarı da tesadüfi değildir.
Asansör bozuksa merdivenle çıkarsın, Abdullah Avcı da bunu yaptı.
Kendisinde mevcut olan bilgi ve enerjiyi futbolculara yönlendirdikten sonradır ki sağlam basarak üst katlara yürüyen bir takım duruşu oluştu.
Ligin ikinci yarısında tuhaf şeyler olabilir.

***

Ganimeti adaletten çok sevenlerin olduğu bir ülkede, ilk yarının kirli penceresine bazı hakemlerin isimlerini yazdım.
Bahattin Şimşek, Ümit Öztürk, Arda Kardeşler ve Ali Şansalan.
Hepsinin delilleri ortada!
Bu ülkenin hakemlerin elinden de dilinden kurtarması gereken gerçekleri var. Onun yolu da böyle hakemlerden kurtulmaktan geçiyor.
Hiçbir onurlu hakemin şampiyonluk koreografisini çizmeye ve modellik etmeye hakkı yoktur.
Ne utançtır ki o modelleri bizim ülkemizde el üstünde tutuyorlar.
Ligin ilk yarısındaki birçok maçta gördük ki; kir en kolay düdükte birikiyor ve kirli düdükler de ülkemizin futboluna fena halde gerekiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

GÜNÜN DİĞER YAZARLARI

SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor