12 Eylül 2018 | Çarşamba

Gençlik ateşi! İsveç maçının sonundaki

İsveç maçının sonundaki tebessümü son yıllarda hiçbir milli maçta görmedik.
Cesaret ve gençlik çekirdek aile oldukça böyle görüntüler kaçınılmaz.
Mucizeleri hareke geçiren de bu enerjidir zaten.
O yüzden İsveç maçına cesaret ve gençlik katanların saflarındayız.
Ve birilerine milli takımda destan yazmak için "mürekkep ithal" edenlere inat, Lucescu'nun hakkını vermekle yükümlüyüz.
O Lucescu ki; İsveç maçı kaybedilse gecenin sabahında medyanın darağaçlarıyla karşılanacaktı.
O yüzden, okumaya başladığımız bir kitabın arasına nasıl ayraç koyuyorsak.
İsveç maçındaki Lucescu'nun teknik adamlığını, bıraktığı yerden sürdürmesindeki cesareti de iyi okumamız gerekecektir.

Bütün mesele takım ruhunu aşılamakta. Mesele o ruha bedenini ve yüreğini koyacak futbolcu üretiminde!
"Acıkan yavrularına yiyecek bulamayan pelikanlar, uzun gagasıyla göğsünü deler ve yavruları için besleyici olan kanını akıtır. Yavrular anne pelikanın yarasından beslenirler." Bu meseleden çıkan sonuç.
Milli formanın parayı özne yapmayan adamlara teslim edilmesi gerekir. Prim ve tazminat tutkunlarına değil!
Milli formanın ruhunu ülkesi için sebil eden gençlere emanet edilmesi gerekir.
Tetikçilik yaparak "sakatım" diye o formayı giymeyenlere değil!
Çünkü biliyoruz ki.
Öldürülmüş terbiye yaşatılan terbiyesizliklerin sebebidir.
Bunun bedelini de hem kulüpler ödedi. Hem milli takım!
Parça bütünü etkiler, bütün parçaları.
Bir adam İsveç gibi bir takım karşısında nedir gösterir!
Emre Akbaba.
Yaratıcılığın keyfini ve rakibi sersemletmenin zevkini yaşatan genç.
Bu gencin kişisel refleksi; kendisinde oluşan duygunun eseri.
Korkakların kazanamayacağını bilen ustalığın yansıması.
Kaşla göz arasında işi bitiren bireysel sihriyle giden maçı döndürdüyse, takım ruhunun onda oluşturduğu duyguları da görelim.
Ve yüzümüzü böyle gençlere çevirelim artık.
Milli forma altında film içinde film çevirenlere değil.
Gençler batık gemilerin üzerindeki cam simidir. Gençlerin sahip olduğu değerlerle güzeldir futbol.
Futbolun gelişmesi için önce gençlerin gelişiminin dışa vurması gerekir.
Onları korkularıyla şekillenen puzzle olmaktan kurtaracak teknik adamların arkasında duralım.
Günü kurtaran ağaların değil.
Hala "Milli takımda birilerine haksızlık yapılıyor!" diye Burak Yılmaz ve Selçuk İnan'ın derdine düşenlerin hiç değil.
Gençlik ateşine sonsuz saygılarımızla!
Çünkü 14 yabancıyla işgal edilen futbolumuzun önünün açılması bu transfer bataklığından çıkmakla mümkündür.
Ve eldeki genç yerli daldaki 3 palavra yabancıdan bin kere değerlidir.
Adına büyük denen ve Altınordu kadar olamayanlar ya altyapılarını kapatsınlar!
Ya da sızlanmayı bıraksınlar!
Yollar sizi terk etmez.
Siz yoldan çıkmazsanız!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor