31 Temmuz 2018 | Salı

Goygoy!

Fenerbahçe yıllar sonra ilk kez bir gençlik filmine ruhen sponsor oldu. Sezon başı vitrinine isimler yazılıyor.
Bu heyecana kombineler de kapalı gişe.
Bir yandan gençlerin gözünün içine bakıyor yöneticiler.
Öte yandan yanında Filistin askısını eşantiyon olarak bırakan yabancı transfer posterlerine!
Sezon başı fragmanlarında Kanarya'nın gagasıyla kanatları arasında duran borç makbuzları var.
Onlara da gözü gibi bakmak zorundalar.
Not: Kaybettiği seçime bile darılan adamın bıraktığı borçlarla Fenerbahçe sevgisiyle barışması pek mümkün değildir artık!

***
Nietzsche'nin bir sözü vardır.
"Hakkını kendin alabiliyorsan, başkalarına bırakmayacaksın." Yabancılardan medet ummanın bedeli ağır ödendi.
O yüzden gençlik madalyaları şampiyonluk kadar değerlidir.
Bir kulübün geleceğinin aydınlık olmasını ve borç batağından uzakta durmasını sağlar.
Elbette gençler birbirlerinden farklı.
Elbette içlerinde yetenek olarak diğerlerinin önüne geçecek olanlar var. Ama gazetelere "isim vererek" birilerine güven duygusu aşılanırken, diğer gençlerin psikolojisi de hesaba katılmalı.

***
Ayrıca takım içinde gençlerin etrafında dolanan yaşlı kurtlara da iyi bakılsın!
Geçen sezon birbirlerine yaslanarak poz verip, formasını bile ıslatmayanlar için gençler her zaman kolay avdır.
O yüzden takımdaki ıskartalar sadece futbol olarak dışa vurmasın.
Karakter tahlili de istiyor Fenerbahçe forması.
Çünkü sezon başı ameliyatında vücudun içinde unutulan neşterler, ilerleyen zamanda çok şeylerin sebebi olur.
Her zaman söylediğim bir söz vardır.
"Kendinden diye birini korursan yarın ondan korunman gerekir!"

***
Ali Koç medyayı işaret ederken "goygoy yerine eleştiriyi tercih ederiz" diyor ya!
Bu topraklarda goygoyculuğun getirisi boldur.
Hiçbir takımın taraftarı ve yöneticisi kendi yanlışlarının doğrulanmasını sevmez.
Örnek; geçen sezon Mehmet Topal'ın eliyle düzeltip attığı golden sonra çocuğunun üzerine ettiği yemin bir insanlık ölümüdür.
Bu çirkinliği yerdiğimizde gördüğümüz tepkiler bizlere değil Mehmet Topal'a olmalıydı.
Fenerbahçe'nin Galatasaray maçında penaltılarını vermeyen hakemi eleştirmek kadar önemli bir gerçekti bu duruş!
Dileriz bu sezon Ali Koç'un eleştiri olgunluğu goygoy imparatorluğunun da sonu olur!
Her mahallede!

***
Ümitlerini yenilemeyen insanlar, toplumsal yenilmenin sebebidir.
Özellikle futbolda toplumu ayakta tutan değerleri yitiriyoruz.
Kabadayılığın sanat haline getirildiği, korkunun emrindeki hakemlik sistemin beslendiği ve şiddetin tetikte beklediği bir futbol düzenimiz var.
Geçen sezonu hatırlayın.
Herkes hak ettiğini aldı mı?
Hayatı terbiye eden vicdansa o vicdanın sesinin cevabı net!
"Hayır! Herkes hak ettiğini almadı!"

***
Çünkü haksızlığı körükleyen sistemde zorbalığa uşaklık edenlerin "maması" var!
Ama madem ki mesele çocukları korumak ve gerçek anlamda sportmenliği savunmak.
Artık bu işin aması maması yok!
Sözler de değişmeli, sazlar da!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor