Sanki kumpas var!

Konyaspor maçıyla ortaya çıktı ki, Fenerbahçe adına "normal şeyler" olmuyor. Sayılmayan golden bahsederek başlamak lazım ama biraz daha geriye giderek; hatırlayalım.
Karagümrük karşılaşmasında penaltı ve ikinci sarıdan kırmızı kart kararı geldi. Penaltı öncesinde net faul vardı. VAR hakemi pozisyonu incelettirmedi.
Atışı Altay kurtardı, Fenerbahçe kazandı. Hakemi de yenmişlerdi, fazla gürültü çıkmadı.
Ardından Göztepe maçı geldi. Penaltı kararı yanlıştı. Oyuncu temassız kendini bırakıyordu. VAR hakemi davet etmedi. Aldatmadan bir sarı kart bile gelebilirdi. Son saniyelerde rakibinin kaçırdığı net pozisyonun ardından maçı Fenerbahçe 3-2 kazandı.
Hakemi de yendiler, yine çok ses çıkmadı.
Son maça gelindiğinde durum daha kritik hal aldı. Kazansa üç puan farkla liderliği ele geçireceği maça çıkacaklardı.
Maç sert geçiyordu, Pelkas'ın golü geldi. VAR devreye girdi, hakem Ali Şansalan "elle oynamaya" karar verdi. Sonra oyun da kötüydü, sonuç da iyi olmadı.
Sanıyorum; 2012-13 sezonuydu.
Eskişehir deplasmanına lider olmak için gitti Fenerbahçe. Söylenmeyen bir laf üzerine Fırat Aydınus Caner'i oyundan attı, Fenerbahçe eksik kaldı, maç 1-1 bitti, Galatasaray liderliğini sürdürdü. O maçın denge noktası olduğunu sezon bitince anladık. O gün Fenerbahçe lider olsa, 3 Temmuz kumpasının paslarını silecek, taraftarını heveslendirecek, rakipleri baskı altına girecekti. Bir maçta sezon bitti sanki.
Bugüne geldiğimizde, sekiz maçta sonuca etki eden üç hakem ve VAR kararından bahsediyoruz. Sanki yeni bir "kumpas" gibi. Pozisyonda el yok bir kere. Vücuttan sekiyor. Görüntüler tam bilgi vermiyor. VAR'ın protokolüne göre "gri" pozisyon, çağırmaması lazım. Ulenberg'in komutlarına göre de istenmeden olan temaslarda, üstünden üç pus geçtikten sonra pozisyona dönülmüyor.
Yani; normal şeyler olmuyor.
Biline...

CANER İLE DEVAM
Maç bitti, Caner ortaları isabetli mi, isabetsiz mi tartışması başladı. Sonrasında top kayıpları konuşuldu.
Ardından onun boşattığı alandan gelen tehlikeler konu alındı.
Hepsi doğrudur ama nereden baktığınıza göre sonuç değişir.
Caner takımın en çok "deneyen" oyuncusu. Çalışıyor yani.
Doğal olarak da hata yapacak.
A Spor'da Mustafa Göksu, ligin top kayıplarını getirdi. Beş oyuncunun dördü forvet, tek defans Caner. Hücum oynamış, risk almış.
Defansif problemler yeni değil.
Caner ile oynayacaksan bu riski alacaksın. Erol Bulut'un Tiam kararı da bu yüzdendi.
Caner'e tek eleştirim, pas kararı vermesi gereken anlarda da orta atmayı tercih etmesi. Bu da düzelir.

AVCI İŞİNİ BİLİR
Başakşehir'i çalıştırırken 10 maç üst üste kazanamadı. Ciddi krize girdiler. Sorunu çözmek için her çareyi denedi ve sonunda şampiyon olan takımı kurdu.
Abdullah Avcı çok zor bir dönemde sorumluluk alıyor Trabzon'da. İnandığı bir oyun var ama bunun zamana ihtiyacı olduğunu Beşiktaş'ta test etti. Önce takımın ve şehrin inancını yükseltecek "1-0 düzenini" kuracaktır.
Az pozisyon verecek, maçı kilitleyecek ve bulduğunda da golü atıp; koruyacak.
Umarım hayal içinde yaşayanları da uyandırabilir. Yoksa yine başladıkları yere dönerler.