28 Kasım 2019 | Perşembe

Taşın altında kimin eli var

Fenerbahçe zor bir sezona başladı. 8-9 oyuncusu yeni bir takımdan bahsediyoruz.
Üstelik kilit oyuncuların takıma geç katıldığı da bir süreç geçti.
Ersun Yanal önce takımı fizik olarak iyi bir yere taşıdı, ardından da Emre Belözoğlu'nun yönetimine verdi. Baskılı oyun, bol pozisyonlu maçları da beraberinde getirdi. Takımın yıldızı parladı ama orijinal defansıyla oynayamıyordu.
Böyle problemler yaşandığında birilerinin de sorumluluk alması gerekti.
Önce kaptan yaptı bunu, ardından Ozan Tufan'ı da gördük, Vedat Murigi'yi ekledik.
Son dönemeçte ise Fenerbahçe'nin vücut dilinde ciddi sapmalar yaşanıyor. Sezon başındaki "Ben bu maçı kazanacağım" agresifliği artık yok gibi. Malatya karşılaşması, özellikle ikinci 45'te oyun Fenerbahçe'nin elindeyken bile, "kazanacaklar" mesajı taşımıyordu.
Ciddi bir "standart sapması" ile karşı karşıyayız.
Çünkü değerlendirilemeyen pozisyonları "eksikler – sakatlar" ile açıklayabilirsiniz ama işin istek – arzu kısmı "genel"dir. Buradaki düşüş, başka gelişmeler sonrasında olur.

Ne olacak ?

Uzaktan bakıyoruz takıma.
İlk edinim, oyuncu grubunun Ersun Yanal'ın elinden geçmediği, O'na tam uyum sağlayamadığı yönünde.
Temmuz ayından beri iki taraf arasında bu bağlantı sağlıklı kurulmamışsa, bundan sonrası için de umutlu olunamaz.
Demek ki; menajer Volkan Ballı ya devreye girememiş, ya da etkili olamamış. 12 hafta sonunda formda olanlar gerilemiş, yerine de daha iyi hale gelmiş bir oyuncu bulamıyorsak, içerde çalkantılar sürüyor anlamındadır.

Disiplin savaşları

Aykut Kocaman dört ön libero ile Malatya maçına çıksaydı ne olurdu?
Çok bilmiş twitter madrabazları demediklerini bırakmazdı elbet.
Ersun Yanal bu açıdan şanslı hissetsin kendini, ilk intibadan kurtarıyor durumu. Ancak kazanmanın gerektiği bir maçı, üstelik rakip beraberliğe razı hale gelmişken, hamle yapmadan seyretmek, "şampiyonluk hedefi"ni de algıdan düşürür.
Zajc'ı veya Ferdi'yi dillerine dolayanlar var. Sanki bu oyuncularla puan kaybedilmedi veya girdiklerinde çok şeyler değiştirdiler. Ama bu hamleler bile rakibe, taraftara veya kendi takımına bir mesajdır.
Yanal'ın özellikle Zajc üstünden kilo sorunları nedeniyle disiplin tavrı olduğunu duydum. Direksiyon da onda, sorumluluk da. Ama bilsin ki "kontrol" onda değil.

Zanka sendromu

Son iki maçta Fenerbahçe'nin kalesinde gördüğü pozisyonların neredeyse tamamında Zanka'nın "zamanlama" hataları var. Kendisini geçen oyuncuyu düşürmüyor bile. Sarı kart gördüğünde ceza mı alacak diye de merak ediyorum.
Üç metre arkasından gelen Jahovic, karşı karşıyayı kaçırdı, Altay sayesinde.
Yapılacak çok iş var. Fenerbahçe'de kimse için "şikayet" zamanı değil.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor