Kupa aforizmaları

Futbol asla sadece futbol değil" önermesi, İngiliz gazeteci Simon Kuper'in bir kitabının adı değildir sadece… Futbolun iktisadi, siyasi, aktüel, ideolojik konularla olan ilişkisini 600 kişiyle görüşüp belgelenerek yazılmış olan bu kitap, bir gizli ajandadır aynı zamanda… Futbolun gizli ajandası… 2018 Dünya Kupası vesilesiyle bir kez daha gördük ki;
Dünya Kupası öncesi Londra'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştükleri için, Rusya'da Mesut Özil ve İlkay Gündoğan'a yönelen tepkiler, bu kitaba nazire yaparcasınaydı.
Baksanıza, Irkçı Almanlar Mesut'un ayağına her top gelişinde yuhalayıp, oyun dışı kalmasını nasıl da başardılar.
Eleştirilere dair konuşan İlkay, Londra'da Türkiye'den gelenlere bursların verildiği bir etkinliğe davet edildiklerini ve bu kapsamda bir buluşma gerçekleştiğini söylese n'olurdu ki; futbol asla sadece futbol değildi çünkü… İsviçre Milli Takımı'nın Arnavut asıllı futbolcuları Shaqiri ve Xhaka'nın 'Arnavut Kartalı' hareketi yaparak verdikleri mesaj sonrası gelen tepkilerle verilen cezayı yine birlikte gördük.
Bir diğer örneğe, İsveç Milli Takımı'nın Türk asıllı futbolcusu Jimmy Durmaz'ın, 90+1'de son yaptığı faul yüzünden Almanların gol atmasına sebebiyet vermesiyle şahit olduk. Irkçı saldırı ve tehditler yüzünden Jimmy'e koruma tahsis edileceği söyleniyor.
Demek ki neymiş, futbol asla sadece futbol değilmiş işte… Bir söz ise aynı ile vaki olamadı bu kupada… En kötü oldukları maçlarda bile kazanmasını bilen Almanlar, Güney Kore'ye 2-0 yenilerek turnuvaya veda etti.
G. Lineker'in o ünlü "Futbol çok basit bir oyundur.
22 futbolcu 90 dakika boyunca bir topun peşinde koşturur, sonunda Almanlar kazanır" sözünü, G.Kore, Maradona'nın ünlü sözüyle çürüttü.
"Muhabir: -İspanya'da başarılı olabilecek misin?
Maradona: -Top, orada da yuvarlak değil mi?"

Not aldık, not verdik
Ronaldo mu, Messi mi?" sorusu bu dünya kupası sonrasında da devam edecek gibi... Bana göre hem sempatikliği, hem de futbol kalitesi açısından Ronaldo ama Messi diyenlere de diyecek bir sözüm yok… Futbolun seyir zevkine büyük katkı verdikleri tartışılmaz...
Bu video hakem uygulaması (VAR) konusunda bende net bir kanaat oluşmadı.
Kötü niyetli hakemlerin maçlar üzerindeki etkisini büyük ölçüde gideriyor.
İyi niyetli hakemlerin kaçırdıklarını da yakalıyor.
Bir başka gerçek de var ki; futbolu ve yaşanan heyecanı soğutuyor.
Öyle ki, bu çağda futbolun da bir gün dijitale teslim olması kaçınılmazdır.
Dolayısı ile futbol seyircisi de buna zamanla alışacaktır.
O vakit geldiğinde, bir hafta boyunca hakem hatalarını yorumlayarak para kazanan yorumcuların hali nice olacak acep?
FIFA'nın altın çocuğu kupada ülkemizi temsil eden gururumuz Cüneyt Çakır'ı dönüşünde havaalanında çiçeklerle karşılamayı teklif edecekken vazgeçtim.
Çünkü video hakem uygulamasından pozisyonu seyretmesine rağmen Nijerya'nın penaltısını yedi ve onları kupanın dışına gönderdi. Kendisi için yakıştırılan "eyyamcı" yaftasını ciddiye almaya başladım.
Bir de, FIFA'nın kıtalararası temsilde haksızlık yaptığına dair bir yazı yazacaktım ondan da caydım. Kupaya Afrika'dan 5, Asya'dan 5, Amerika'dan 8 ve Avrupa'dan 14 takım katılıyor.
İlk bakışta temsil haksızlığı var gibi görünse de maçları seyredince Avrupa ülkelerinin futboluyla diğerleri arasındaki farkı görebiliyoruz. Avrupa seviyesine çıkabilmeleri için çok çalışmaları gerekiyor çook...
Kaleci Albert Camus'un sözü ile bitirelim Futbol, fena halde hayattır!..