Yüksel AYTUĞ

Yüksel AYTUĞ

06 Aralık 2010 | Pazartesi

Coman-dante Alex

Fenerbahçe seyircisi akıllı... Hangi maça geleceğini o kadar iyi biliyor ki... Bu soğuk havada Şükrü Saracoğlu'nun tribünleri tıklım tıklımdı. Çünkü Demir Çelik Karabükspor, sürprizlerin takımıydı.
Açık futbol oynuyordu. Rakip kim olursa olsun, her maçta 5 de atabilir, 5 de yiyebilirdi.
Yani tam Fener'in kalemiydi. Ligin en çok atıp-yiyen takımlarının maçı izlenmez miydi? Özetle; karşılaşma, "gol garantili" idi. Bir de Emenike diye bir adam vardı ki, "dünya gözüyle görmemek" olmazdı...
Maç, tüm beklentileri karşıladı. Karşılaşma daha seromonide güzelleşti. Alex'in dünya şekeri kızları İstiklal Marşı'nı okuyorlardı.
Bu şahane jest, en az Alex'in golleri kadar şıktı. Bravo De Souza ailesine...
Hızımızı almışken, Alex ile devam edelim:
Tribünlerde "Comandante Alex" pankartı...
Fazla yazmışlar, boyaya yazık... O kumandan değil; şair. Topun üzerine kramponuyla şiir yazan adam... Yani Comandante değil, sadece Dante!..
Aykut Kocaman'da şeker hastalığı var.
Ama bildiğiniz diyabet değil, Dia-bet hastalığı...
Her nedense rakibin sol kanadını şeker komasına sokan Dia ile oyuna başlamıyor.
İlk tercihi hep Stoch'tan yana. Vardır elbet bir bildiği... En iyimser tahminim şu: Stoch ile yoruyor, Dia ile dövüyor. Sanırım Stoch, Aykut Kocaman'ın lavabo açacağı...
Stoch ile köpürtüyor, Dia'yı da sıcak su niyetine üstüne akıtıyor...
Maç, sarı-lacivertli tribünlere "Amanın" dedirten pozisyonlarla açıldı. 5. dakikada Emenike sağdan Yobo'yu yedeğine alıp, tam yol Volkan'ın karasularına girdi ama Volkan'ın sağ eldiveni gole mendirek oldu.
10. dakikada Alex sağdan yaptığı nefis orta ile topu ön direkteki Lugano'nun kafasıyla buluşturduğunda kaleci Tomiç, zaten çoktan vitrin mankeni gibi donmuştu:
1-0...
Bu dakikalarda Fenerbahçe defansı topyekun Emenike'yi durdurmanın derdindeydi. Caner kelepçe, Yobo zincir, Lugano prangaydı. Emenike ise esarete direnen köle... Ama tutamadılar...

Karabük Emenike Ellerde!

Emenike'yi tutmakla görevli futbolcunun yanında kaza tespit tutanağı bulundurması şart. Adam 18 tekerlekli TIR ebadında.
Her çarpışma ölümcül. Caner, Emre ve Volkan bir daha hava yastığı bulundurmadan Emenike'nin karşısına çıkmaz!..
O cüssesine rağmen, müthiş hızlı, acayip yetenekli, bir o kadar akıllı. Sanırsınız, DAF marka TIR'a Ferrari motoru takmışlar, direksiyonuna da Schumi'yi oturtmuşlar...Allah her kentin taraftarına böyle santrfor nasip etsin. Düşünsenize bu adamın Fenerbahçe'de santrfor oynadığını... Solda Dia, sağda Niang, arkasında Alex, önde Emenike...
Fener seyircisi daha ikinci maçta yeri göğü inletirdi vallahi: "Delikanlı Barca, nerdesin haneeey?.." Karabük'teki stadın tribünlerinde "Karabük Emin Ellerde" yazıyor.
Yanlış. Karabük Emenike Ellerde!..
Bir de Emenike'nin atletikliği var ki o ayrı bir yazı konusu. Adam her gol attığında 4 takla, 2 burgu yapıyor... Zonguldak çevresinde hava kirliliği eskisi kadar yoğun değil.
Sebebi, Emenike'nin gol sevinci yaşarken attığı taklalar, burgular... Adamı maden ocağının bacasına aspiratör olarak yerleştir, içeride astım hastalarını tedavi et!..
18. dakikada Coman-Dante yine sahne aldı. Mehmet Topuz sağdan nefis ortaladı, Alex "Ben kaval kemiğimle de gol atarım arkadaş" dedi... Böylece ligde Alex'in kadife kramponlarının tadına bakmayan takım kalmadı... 2-0... Onun adı Al-ex... Karşısına geçen"ex" yani "ölü" oluyor. Bu seferki kurban, zavallı Deumi idi... Allah kimseye böyle çaresizlik vermesin. Amin...

Yok Böyle Dans: 2-1
26. dakikada Stoch soldan harika çalımlarla girdi. Niang'a uzatması gereken topu kaleye şutlamayı tercih edince, Fenerbahçe üçüncü golden, sarı-lacivertli taraftar da çekirdek çitleyerek maç izleme keyfinden oldu.
Aynı dakika içinde Niang ceza sahası içinde kaleye vurmayıp, ayağının üzeriyle Mehmet Topuz'a pas vererek Stoch'u adeta tekzip ediyordu. Bana göre Stoch'un tek derdi, kendisi. Kendini ispat etme çabası, bencillik perdesine dönüşüp, katarakt gibi gözlerine iniyor.
Ayağına geçirdiği her topu kaleye savurması, sırf bu yüzden.
İkinci yarı, Emenike'nin beklenen golüyle açıldı. Arkaya atılan her topta Emenike'nin ense tıraşından başkasını göremeyen Yobo, 49. dakikada yine "Arka Sokaklar"da kalınca, Emenike herkese "Yok Böyle Dans" dedirtip, topu köşeye bırakıverdi: 2-1.
Böylece, gurbet sevmeyen ve deplasmanda gol atamayan Emenike, Nijeryalı hemşerisi Yobo'nun konukseverliğiyle siftahı Şükrü Saracoğlu'nda yaptı...
59'da kaleci Volkan, İlhan'dan iki salise önce ayağını topa sokmasa, skor eşitlenecek, maç sonucu için tahminler çeşitlenecekti.

Karabük'e şans tanımadı
Aykut Kocaman
'ın rakibe geçen orta saha üstünlüğünü geri alabilmek için bulduğu çözüm ise Stoch'u oyundan alıp, Selçuk'u sahaya sürmek oldu. Bu değişiklik; Fenerbahçe'nin atacağını da, yiyeceğini de engelledi... 90 artı 4'te Semih'in kaçırdığı ise şanına yaraşır cinsten değildi. Fenerbahçe'ye yenilmenin iki yolu var. Bir: Fenerbahçe orta sahasına "düşünerek pas yapma" imkanı tanıyacaksın.
İki: Bol bol faul yaparak ya da kornere vurarak rakibe ölü top imkanı yaratacaksın.
Kardemir her ikisini de yaptı.
Fenerbahçe ise herkesle çelik-çomak oynayan Karabük'e bu kez sürpriz imkanı vermeyerek, defansta örs, hücumda çekiç olup, demiri tavında dövmesini bildi...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor