11 Haziran 2010 | Cuma

Sarışın Melek!

Bu takım son üç sezondur yerli teknik adamlar tarafından yönetiliyor. Bazı taşlar yerine oturmuş durumdaydı. Aynı yolda yürümek belki daha doğru olabilirdi. Ne var ki yönetim tekrar yabancı teknik adama dönmeyi uygun buldu. Bana göre bu yanlış olsa da bu konuda yönetimi çok fazla eleştiremem.
Başkan Demirören de başını ağırtacak bir yerli isimden ziyade sorumluluğunu kendi omuzlarında taşıyacak "Sarışın Melek" lakaplı Schuster'le sözleşme imzaladı. Kendi açısından haklıdır. Hayırlı olsun.
Bu demektir ki Beşiktaş yeni sezonda, yaklaşık üç sezondur alıştığı sistemi terk edip, fizik güçle tekniğin birleşimi kabul edilen Alman ekolünü uygulamaya çalışacak. Hâl böyle olunca birkaç Alman ya da Alman patentli (gurbetçi olabilir) oyuncu almak şart oldu. Saviola, Robben, Heinze, Sneijder gibi isimleri Real forması altına toplayan Schuster, yine çarpıcı bir liste yapmış ve bunu Beşiktaş yönetimine vermiştir. Zaten Hilbert ve Ballack isimleri deşifre olmuş durumda.
Aylardır, "Beşiktaş'ın iyi bir sağ kanat savunmacısına, futbolun iki yönünü de oynayabilen bir orta saha oyuncusuna ve bir de son vuruş ustası golcüye ihtiyacı var" diyen biri olarak, Hilbert ve Ballack'ın peşine düşülmesini hedefe yönelik isabetli adımlar olarak değerlendiriyorum.
Doğru isimleri bulmak önemli ama bu transferleri zamanında bitirmek daha da önemli...

Eksiği yok, fazlasını bilemem

Beşiktaş'ın zamanı yok. Schuster, 26 Haziran'dan itibaren, Avusturya'da temel atmaya başlayacak. Yeni sistemi inşa edecek. Eğer yeni oyuncular o kampa yetişemez ise büyük sıkıntı olur. Çünkü kampın hemen arkasından UEFA Avrupa Ligi maçları başlayacak.
Geçen sezon Denizli, Huelva kampını "10.5 numara" bekleyerek geçirmişti. Schuster'in aynı sabrı göstermesini beklemek akıllıca olmaz.
Unutmayalım ki karşımızda, Real Madrid'in başında Barcelona maçına çıkarken, "Bu maçı kazanamayız" diyebilen (Bu demeci nedeniyle başkan Calderon tarafından görevine son verilmişti) aykırı bir futbol adamı var. Başkan Demirören'in yerinde olsam ne yapar eder Schuster'in isteklerini bir an önce yerine getirirdim. Aksi halde Beşiktaş'ın yeni gündemi genellikle hocanın "İstediğim oyuncular alınmalı" türü açıklamalarıyla ilgili olur ki, bu da hiç hoş olmaz.
Biz hep testi kırılmadan yol gösterdik. Bir kez daha aynı şeyi yapalım da, anlayan anlasın, anlamayan bildiğini okusun.
Not: Bazıları gibi Bernd Schuster'in Real Madrid dışında üst düzey takım çalıştırmamasına takılmıyorum.
A. Madrid, S. Donetsk, Getafe, Köln, Levante'de görev alan Schuster'in Tigana ya da Del Bosque'den eksiği yok.
Fazlası var mı, onu da zamanla göreceğiz...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA
Anasayfa Anasayfa Beşiktaş Beşiktaş Fenerbahçe Fenerbahçe Galatasaray Galatasaray Trabzonspor Trabzonspor