17-1

Suçlu benim" derken, aslında ne kadar az kabahatinin olduğunu söyleyen Adnan Polat başkanlığındaki lig tarihinin en pahalı kadrosu, muhteşem finalle tüy dikti.
Adnan Polat, Haldun Üstünel ve Adnan Sezgin üçlüsü, Özhan Canaydın dönemini bile mumla aratmaya başladılar. 17-1 bile Galatasaray yönetiminin acziyetinin en büyük belgesidir.
Nedir 17-1?
Galatasaray kulübünün futbol, basketbol ve voleybolda ezeli rakibi Fenerbahçe ile giriştiği tüm mücadelelerdeki tartışılmaz yetersizliğinin resmi sonucu.
Fenerbahçe takım sporlarının tamamında Adnan Polat ve ekibinin yönettiği Galatasaray kulübünü yerle bir etti. Bu acı, utanç, tabela, zavallı sayısal dengesizlik bile "Suçlu benim" diyerek kendini temize çekmeye çalışan Adnan Polat'ın başarısızlık diplomasıdır.
Bu diplomayı kulüpteki odasına, şirketindeki ofisine asmalı.

ALTINDAN KALKMAK ZOR
Ve 'ben nerede hata yaptım' diye sormalı.
Ben çok net söylüyorum, Adnan Polat'ın hastalığının adı belli: "Aziz Yıldırım sendromu."
Aziz Yıldırım döneminde yaygın propaganda cümlesi, "Fener bastırır parayı alır" Adnan Polat'ın ayarını bozdu. "Fenerbahçelileşmek" diye tanımladığım, yıldız oyuncuya dayalı futbol mantalitesi iflas etti.
Üstelik, Rijkaard gibi total futbol uygulamasının en önemli temsilcilerinden birini takımın başına getirip, yıldız oyuncuya dayalı sisteme geçmek de, büyük bilgi gerektirir.
Üstelik, Rijkaard'ın Barcelona yıldızlarıyla yaşadığı sıkıntılar dünya tarafından bilinirken.
Galatasaray'ı 17-1 enkazının altından çıkarmak için çok geç değil.
Bu sene izlenecek transfer politikası, yıldızdan çok takıma katkı sağlayacak oyuncu tercihiyle gerçekleşebilir. Ancak, Türk futbolunun faal en büyük oyuncusu Arda'nın bile kurtlar sofrasında meze olmasını engelleyemeyen bu yönetimin, 17-1'in rövanşını alma ihtimalini görmüyorum.