Hayat öpücüğü

Ardı ardına aldığı mağlubiyetlerle camiada derin bir yara açan Beşiktaş'ta Antalyaspor ile oynanacak karşılaşma öncesi alınacak bir galibiyet biraz olsun takımı rahatlatacaktı. Maç öncesi Beşiktaşlı futbolcular bu bilinçle sahaya çıktılar. Başlama düdüğü ile birlikte futbolcular kazanmak istediklerini hissettirdiler.
Özellikle Quaresma ve Guti'nin topla olan hakimiyeti hücumda Beşiktaş'ı Antalyaspor'a nazaran daha etkin kıldı. Ernst'in yokluğunda görev alan Necip'in oyunu iki yönüylede iyi oynadığı dakikalarda Beşiktaş üstünlük sağlayabilecek pozisyonları üretmeyi başardı. Bu noktada son vuruşlardaki eksiklik ortaya çıktı.
Hücumda uzun haftalardır forma giymeyen ve sözleşme imzalayıp imzalamayacağı belli olmayan Bobo'nun daha iştahlı bir futbol oynamasını beklerdim.
Ama anlamadığım bir biçimde Bobo'da bu arzuyu hiç göremiyorum. Beşiktaş yönetiminin de artık kararını vermesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü iki türlü de zarar gören Beşiktaş oluyor.

Kırılma dakikaları
Dakikalar ilerledikçe sertlik derecesini arttıran Antalyaspor oyunu dengeledi ve çok ciddi gol pozisyonlar üretti.
Tecrübeli futbolcusu Tita'nın önderliğinde Rüştü'nün koruduğu kaleye iki gollük şu gönderdiler.
Ancak bu kez Beşiktaş kalesini koruyan bir kaleci kalesinde devleşmeyi başardı. "Şimdiye kadar neredeydin Rüştü" diyorum.
İyi ki varsın.
Genç Cenk'in Rüştü ağabeyinden öğreneceği çok şey var.
Rüştü'nün kurtarışlarını oyunun kırılma noktası olarak değerlendirebiliriz. Beşiktaş bu kurtarışlarında verdiği güvenle skor üstünlüğünü de yakalayınca daha güvenli ve kontrollü oynamaya başladı.
Guti'nin attığı enfes gol ise hem klasına yakıştı, hem de Beşiktaş'ın Şubat ayındaki şanssız gidişatına son verdi.
Umarım bu galibiyetin vermiş olduğu güvenle Beşiktaş artık onları kayıtsız şartsız destekleyen taraftarlarını daha fazla üzmeye son verir.