Disiplin faktörü

Beşiktaş Teknik Direktörü Bernd Schuster biraz da Fenerbahçe derbisini düşünerek alternatif bir kadro ile CSKA Sofya karşısında çıktı. Kadro rotasyonu için tercih ettiği 11 siyah-beyazlı kulübede adeta ayrı bir takımın oluşmasına neden oldu. Bobo, Quaresma, İbrahim Toraman, Mehmet Aurelio, Nihat Kahveci, Rüştü ve Necip'ten oluşan yedekler takımı dahi Beşiktaş'ın nasıl geniş bir kadroya sahip olduğunu ortaya koyuyordu.
Doğrusu Beşiktaş maça beklediğim gibi başlayamadı. Gerçi böylesine bir zeminde teknik oyunculara sahip bir takımın başarılı olması çok zor. İnönü'nün zemini bu sezon her maçta olduğu gibi Kara Kartal için istenen oyunun sahaya yansıtılmasına engel bir unsur olarak ortaya çıktı.
Siyah-beyazlı ekip özellikle ilk yarıda rakibinin kontratak tehdidini de göz önüne alarak biraz dikkatli oynadı. Savunmada rakibine pozisyon vermemeye çalıştı. Hücumda ise final paslarındaki isabet oranının düşük olması sonuca gidilememesine neden oldu.

Guti'nin payı büyük
Beşiktaş ikinci yarı daha coşkuluydu. İlk yarıda işlemeyen kanatlar ikinci 45 dakikada etkinliğini göstermeye başladı. Üzülmez ve Hilbert'in getirdiği toplar gol pozisyonları yakalanmasını sağladı. Son dakikada gelen Beşiktaş için büyük bir artıydı. Golde Guti'nin muhteşem ortası ve Ernst'in güzel son vuruşunun altını çizmek gerek.
Beşiktaş'ın, Fenerbahçe ile oynayacağı önemli ve sezon için belirleyici maç öncesindeki bu mücadelede sıkıntı yaşamasını normal karşılamak gerekir.
Her ne kadar zor da olsa siyah-beyazlı ekip lige galibiyetle başlamayı bildi. Bu maçta en takdir edilmesi gereken konu ise istenilenlerin sahaya yansıtılamamasına karşın oyun disiplininden hiçbir zaman kopulmaması ve oyuncuların panikle gelişi güzel hareket etmemesiydi.